Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Rızalık Yolu İnsan-ı Kâmil’e Seyrü Sülûk Ve Mârifettulaha Erme
İnsanın içsel dönüşümünü bir köpek metaforu üzerinden anlatan tasavvufî bir seyrü sülûk risalesidir. Kümese girip tavukları yiyen köpeğin hikâyesi, bilinçsizlikten farkındalığa, suçtan telafiye uzanan...
68. Bölüm

Alevi-Bektaşi Öğretisinde Rızalık Yolu: Etik, Sorumluluk ve Kâmil İnsan Olma Fenomenolojisi

22 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum


Öz: Bu çalışma, Alevi-Bektaşi geleneğinin merkezinde yer alan "Rızalık" kavramını, bir insan-ı kâmil (olgunlaşmış insan) olma süreci olarak incelemektedir. "Eline, beline, diline sahip ol" üçlemesiyle başlayan temel ahlaki ilkelerden, hatayı telafi (tazmin) ve mağdurun gönlünü alma (rızalık alma) sürecine kadar uzanan yol, fenomenolojik bir yaklaşımla analiz edilecektir. Çalışma, bu öğretilerin yalnızca bir inanç sistemi değil, aynı zamanda pratik bir hayat felsefesi ve etik kodlar bütünü olduğunu ortaya koymayı amaçlamaktadır. Metinde yer alan "Allah'ı insan yarattı bakışı" gibi radikal ifadeler, antroposantrik (insan-merkezli) din yorumları bağlamında irdelenecek ve Tevrat, İncil ve Kur'an'daki benzer/karşıt etik emirlerle karşılaştırmalı olarak ele alınacaktır.
Anahtar Kelimeler: Alevilik, Bektaşilik, Rızalık, İnsan-ı Kâmil, Etik, Tazmin, Özeleştiri, Karşılaştırmalı Dinler.

Giriş

Alevi-Bektaşi geleneği, İslam'ın batıni (içsel, ezoterik) yorumunun Anadolu'daki en önemli tezahürlerinden biridir. Bu gelenek, katı şeriat kurallarından ziyade, ahlakı, erdemi ve insanın içsel olgunlaşma sürecini merkeze alır. Makalenin konusu olan metin, bu geleneğin pratik hayata dair etik kodlarını, felsefi derinliğini ve nihai hedefi olan "rızalık yolunda" olma halini son derece özlü bir şekilde sunmaktadır. Bu çalışma, metni üç ana eksende inceleyecektir: 1) Temel Ahlaki Yasaklar ve İlkeler, 2) Sorumluluk Bilinci ve Özeleştiri Mekanizması, 3) Rızalık ve Telafi (Tazmin) Yoluyla Olgunlaşma.

1. Bölüm: Temel Ahlaki Çerçeve: "Üçler" ve "Yanlışlar"

Metnin başlangıcı, Alevilikte sıklıkla vurgulanan "eline, beline, diline sahip ol" (Üçler) kuralıyla başlar. Bu, bireyin eylem, cinsellik ve söz üzerindeki mutlak hakimiyetini simgeler.

Eline Sahip Olmak: "Koymadığını alma" ilkesi, mülkiyet hakkına ve helal kazanca vurgu yapar. Bu, Kur'an'daki "Hırsızlık yapmayın!" (Maide Suresi, 5:38) emri ve Tevrat'taki "Çalmayacaksın" (Çıkış 20:15) şeklindeki On Emir ile paralellik gösterir.

Beline Sahip Olmak: "Yanlış yatakta uyuma" ifadesi, zinadan kaçınmayı işaret eder. Bu, İncil'deki "Zina etmeyeceksin" (Matta 19:18) ve Kur'an'daki "Zinaya yaklaşmayın" (İsra Suresi, 17:32) emirleriyle örtüşür. Ancak Bektaşi yorumunda bu, aynı zamanda niyet ve iffetin içselleştirilmesi anlamına da gelir.

Diline Sahip Olmak: "Görmediğini söyleme, yanlış söz söyleme" ilkesi, yalan, iftira ve gıybetten kaçınmayı emreder. Bu, Tevrat'ta "Yalan şahitlik yapmayacaksın" (Çıkış 20:16) ve Kur'an'da "Yalan sözden kaçının!" (Hac Suresi, 22:30) ayetleriyle benzerlik taşır.

Bu temel yasaklar, "döktüğünü doldur, ağlattığını güldür, yıktığını yap" gibi proaktif ve telafi edici emirlerle tamamlanır. Bu, geleneği, sadece "yapma" diyen negatif bir ahlaktan, "yap ve telafi et" diyen pozitif bir ahlaka taşır.

2. Bölüm: Sorumluluk Bilinci: Suçu Dışsallaştırmamak

Metnin en çarpıcı yönlerinden biri, bireyi her türlü sonucun sorumlusu olarak görmesidir.

"Ayağına taş dolansa suç taşta mı sende mi?" sorusu, kadercilik (cebir) anlayışının aksine, bireyin aktif sorumluluğunu vurgular. Bu, varoluşçu felsefedeki "seçimlerimizden biz sorumluyuz" fikriyle paralellik arz eder.

"Arif olan özünü yoklar / kamiller kendini yoklar / CAHİLLER kendini AKLAR" dizeleri, bir bilgelik hiyerarşisi çizer. Bu, Sokratik "Kendini bil" düsturu ve Mevlana'nın mesnevisinde işlediği nefsi sorgulama (muhasebe) teması ile doğrudan örtüşür. Cahilin kendini aklaması, Kur'an'da münafıkların davranışı olarak tasvir edilen "teberri" (kendini temize çıkarma) kavramını (Nisa Suresi, 4:105-113) akla getirir.

3. Bölüm: Rızalık Yolu: Telafi ve Tazmin ile İnsan-ı Kâmil Olma

Metnin kalbinde "rızalık" kavramı yer alır. Rızalık, karşılıklı razı olma, gönül birliği halidir. Buradaki analiz, insan olma halini üç aşamaya ayırır:

Sûrette İnsan, Sîrette Hayvan: Biyolojik olarak insandır ancak eylemlerinin etik sonuçlarından habersizdir. Metindeki "köpek" metaforu bu seviyeyi temsil eder.

Sûrette ve Sîrette İnsan: Eylemlerinin iyi veya kötü olduğunun bilincine varmıştır. Bu aşama, etik sorumluluğun farkındalığıdır.

İnsan-ı Kâmil (Rızalık Yolunda Olan): Sadece farkında olmakla kalmaz, yaptığı hatayı maddi ve manevi olarak tazmin eder. Yediği tavukların parasını ödemek, maddi tazminattır. Mazlumun gönlünü almak, manevi tazminattır. Bu, İslam hukukundaki "diyet" (tazminat) ve "af" müessesesinin felsefi ve vicdani bir yorumudur. Bu süreç olmadan tam bir olgunlaşma mümkün değildir.

4. Bölüm: Teolojik Bir Yorum: "Allah'ı İnsan Yarattı Bakışıyla Bak"

Bu ifade, metnin en derin ve en radikal kısmıdır. Geleneksel teolojide "Allah insanı yarattı" şeklinde ifade edilen yaratılış anlatısını tersine çevirir. Bu, antroposantrik (insan-merkezli) bir din anlayışına işaret eder. İnsan, Tanrı'yı kendi sınırlı zihni, korkuları, umutları ve toplumsal yapısıyla yorumlar, dolayısıyla "yaratmış" olur. Bu görüş:

Ludwig Feuerbach'ın dinin özüne dair "Tanrı, insanın yabancılaşmış özüdür" teziyle (Das Wesen des Christentums - Hıristiyanlığın Özü) paralellik gösterir.

Alevi-Bektaşi geleneğindeki "En-el Hak" (Ben Hakk'ım) söylemi ve vahdet-i vücut (varlığın birliği) felsefesi bağlamında değerlendirilmelidir. Tanrı insanın dışında değil, onun en olgun ve kâmil halindedir.

Bu, metnin sonundaki "Tevrat İncil Kur'an ayetleriyle incele analiz sentez çözümleme yap" çağrısıyla birleşir. Bu çağrı, kitapları dogmatik olarak değil, eleştirel ve analitik bir zihinle okumayı öğütler. Metinler, insan karakterlerinin ve toplumlarının ürünüdür; dolayısıyla onları bu perspektifle çözümlemek gerekir.

Sonuç

İncelenen metin, Alevi-Bektaşi geleneğinin, bireyin içsel dönüşümünü merkeze alan, son derece sofistike ve rasyonel bir etik sistem olduğunu göstermektedir. Bu sistem, yalın ahlaki kurallarla başlar, derin bir özeleştiri ve sorumluluk bilinciyle devam eder ve nihayetinde hatanın aktif bir şekilde telafisi (tazmin) ve toplumsal barışın (rızalık) sağlanmasıyla taçlanır. "Allah'ı insan yarattı" bakış açısı, bu geleneğin, dini otoriteyi insan aklının ve vicdanının süzgecinden geçiren, hümanist ve eleştirel yaklaşımının bir tezahürüdür. Bu öğretiler, sadece dini bir grup için değil, evrensel bir etik arayış içindeki herkes için değerli bir rehber niteliğindedir.

Kaynakça

Birincil Kaynaklar:

Buyruk (Şeyh Safi Buyruğu veya İmam Cafer Buyruğu). (Alevi-Bektaşi yolunun yazılı ana kaynaklarındandır).

Kaygusuz Abdal. Budala-name. (Bektaşi düşüncesinin önemli metinlerinden).

İkincil Kaynaklar (Akademik):

Ocak, Ahmet Yaşar. Babailer İsyanı: Aleviliğin Tarihsel Altyapısı. Dergah Yayınları.

Melikoff, Irene. Uyur İdik Uyardılar: Alevilik-Bektaşilik Araştırmaları. Demos Yayınları.

Vorhoff, Karin. "Let's Reclaim Our History and Culture!" (Alevi hareketi üzerine akademik bir çalışma).

Bardakçı, Cem. Aleviliğin Oluşumu: Tarihsel ve Sosyolojik Analiz. İletişim Yayınları.

Karşılaştırmalı Din / Felsefe:

Feuerbach, Ludwig. Hıristiyanlığın Özü. (Çeviri). İdea Yayınevi.

Schimmel, Annemarie. İslam'ın Mistik Boyutları. (Çeviri). Kabalcı Yayınevi. (Vahdet-i vücut felsefesini anlamak için).

Kur'an-ı Kerim Meali (Elmalılı Hamdi Yazır veya Diyanet İşleri Başkanlığı çevirileri).

Kitab-ı Mukaddes (Tevrat ve İncil). (Yeni çevirilerle karşılaştırmak için)
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL