Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Riyazus Salihin
Riyazus Salihin adlı hadis kitabından derleme ve hadis...
27. Bölüm

46 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Herhangi bir topluluk Allah’ın evlerinden (mescitlerden) bir evde toplanır, Allah’ın Kitabı’nı okur, aralarında (âyetleri) müzakere ederlerse kalpleri huzur (sekînet) bulur.

Allah’ın rahmeti onları kuşatır. Melekler onları sarar. Allah onları kendi katındakiler (melekler) arasında zikreder.


Cebrail (as.) yanında otururken Peygamber yukarıdan bir ses işitti ve başını kaldırdı. Cebrail (as.):
–Bu, bir gök kapısıdır ki, yalnız bugün açıldı, şimdiye kadar açılmamıştı, dedi.

Bu kapıdan bir melek inince, yine Cebrail (as.):–Bu melek, yeryüzüne ancak bugün inen bir melektir; şimdiye kadar hiç inmemişti, dedi.


Melek, Resûlullah’a selâm verdi ve dedi ki:
–Sana verilen iki nuru müjdeliyorum. Bunlar senden evvel hiçbir Peygamber’e verilmedi. (Bunlardan) biri Fâtiha sûresi, diğeri ise Bakara sûresinin sonlarıdır. Bunlardan bir harf bile okusan Allah mükâfatını verir.

Kehf sûresinin başından on âyet ezberleyen kimse, Deccâl’in şerrinden kurtulur, buyurdu.

Yatağına girdiğinde Âyetü’l-Kürsî’yi oku. Böylece Allah’ın emriyle senin yanında daima bir muhafız bulunur ve sabaha kadar şeytan sana yaklaşamaz,

Allah’ın Kitabı’ndan ezberlediğin âyetlerin hangisinin daha büyük olduğunu biliyor musun?” diye sordu. Ben de “Allâhü lâ ilâhe illâ hüve’l-hayyü’l-kayyûm” dedim.

Evlerinizi kabir hâline getirmeyin; (nafile ibadet edin, Kur’an okuyun). Şeytan, Bakara sûresinin okunduğu evden kaçar,

Kim, Bakara sûresinin sonundaki iki âyeti geceleyin okursa, bunlar ona yeter. **

Kur’an’da otuz âyetli bir sûre vardır, (onu çok okuyan) insana bağışlanıncaya kadar şefaat eder. Bu sûre Tebârakellezî bi yedihi’l-mülk sûresidir,

Resûlullah , cinlerden, kem gözlerden Allah’a sığınırdı.

(Kul eûzü bi-Rabbi’l-felâk ile Kul eûzü bi-Rabbi’n-nâs) sûreleri nâzil olunca, bu ikisini okuyarak Allah’a sığınmaya başla



Resûlullah şöyle demiştir Bu gece indirilen âyetler var ya, onların benzerleri asla görülmemiştir. Onlar, Kul eûzuü bi-Rabbi’l-felâk ile Kul eûzü bi-Rabbi’n-nâs sûreleridir.

–Yâ Resûlallah, ben İhlâs sûresini seviyorum, dedi. Resûlullah da: –Onu sevmen, seni cennete koyar, buyurdu.

İhlâs suresi Kur’an’ın üçte birine denktir,

Bir adam, birinin (namazda) İhlâs sûresini tekrar tekrar okuduğunu işitti Allah Resûlü’ne gelip bunu haber verdi. Bunun üzerine Peygamber Bu canı bu tende tutan Allah’a yemin ederim ki, o sûre Kur’an’ın üçte birine denktir, dedi.

Bu canı bu tende tutan Allah’a yemin ederim ki, İhlâs sûresi, Kur’ân’ın üçte birine bedeldir.

Ebû Saîd Râfi’ b. Muallâ (ra) anlatıyor:
Bir gün Resûlullah bana Mescitten çıkmadan önce, Kur’an’daki en büyük sûreyi sana öğreteyim mi, buyurdu ve elimi tuttu Resûlullah Fazileti en büyük olan) O sûre, el-Hamdü lillâhi Rabbil-âlemîn (diye başlayan) Fâtiha sûresidir; o, namazda tekrar edilen yedi âyettir ve bana verilen Yüce Kur’an’(dan)dır, buyurdu.

İbn Mes’ûd (ra) anlatıyor Bir gün Peygamber “Bana Kur’an oku!” diye emir buyurdu.Yâ Resûlallah, Kur’an sana nâzil olmuşken ben nasıl sana Kur’an okuyayım?” dedim. Resûlullah’ın :
“Ben Kur’an’ı başkasından dinlemeyi severim.” buyurması üzerine, kendisine Nisâ sûresini okumaya başladım. “Her ümmetten şahit getirdiğimiz ve onlara da seni şahit kıldığımız zaman, bakalım onların hâli nice olacak?” mealindeki âyet-i celileye (Nisâ, 4/41) geldiğimde:
“Şimdilik bu kadar yeter”, buyurdu. Baktım ki, gözlerinden yaşlar akıyordu.

Kur’an’ı güzel sesle ve ahenkle okumayan bizden değildir. **

Berâ b. Âzib’den (ra) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir: Peygamber’in , yatsı namazında Tîn sûresini okuduğunu işittim. Ondan daha güzel sesli bir kimse işitmedim.

Ebû Mûsâ el-Eş’arî’den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah ona: Sana, Davud’un ailesine verilen güzel seslerden verilmiş,** demiştir.

Allah, güzel sesli Peygamber’in Kur’an’ı açıktan ve ahenkli bir şekilde okumasına kulak verdiği gibi başka hiçbir şeye kulak vermemiştir.

Resûlullah : Kur’an’ı ezberleyen kimse, bağlı devesi olan kimseye benzer. Şayet onu sık sık yoklarsa elinde tutar; bırakıverirse kaçar gider, demiştir.

Kur’an’ı sürekli okuyun ve ezberlerinizi tekrarlayın. Bu canı bu tende tutan Allah’a yemin ederim ki, Kur’an’ın hafızadan uçup gitmesi, devenin bağından kurtulup kaçmasından daha hızlıdır,

Kur’an’ı devamlı okuyana (cennette) şöyle denir: Oku ve (cennet basamaklarında) yüksel. Dünyada tertil üzere (tek tek) okuduğun gibi (cennette de öyle) oku.

senin cennette yerleşeceğin yer, okuduğun âyetin sonundadır (ne kadar çok okursan, o kadar yükselirsin).

Ezberinde Kur’an’dan hiçbir âyet bulunmayan kimse, harap bir ev gibidir, buyurmuştur. **

Bir kimse, Allah’ın Kitabı’ndan bir harf okuduğunda ona bir hasene/iyilik yazılır. Hasene de on misli sevapla karşılanır. Ben size Elif-lâm-mîm bir harftir, demiyorum. Elif bir harf, lâm bir harf, mîm de bir harftir.


Bir adam Kehf sûresini okuyordu ve yanında iki yularla bağlanmış bir at vardı. Adamın üzerine bir bulut geldi. Bulut ona yaklaşmaya, at da bundan dolayı ürkmeye başladı. Sabah olunca adam Peygamber’e gelerek bu durumu anlattı. Peygamber :
–O bulut, Kur’an için inmiş (meleklerin getirdiği rahmetten oluşan) sekînettir, ** buyurdu.

Yalnız şu iki kimseye gıpta edilir: Birisi, Kur’an öğrenip gece gündüz onunla amel eden kimse; diğeri de, Allah’ın kendisine verdiği malı gece gündüz Allah yolunda harcayan kimse, buyurmuştur.

Allah, bu kitapla (Kur’an’la) nice toplumları yükseltir ve nicelerini de alçaltır.

Kur’an okuyan mümin, turunç gibidir. Kokusu da tadı da hoştur.

Kur’an okumayan mümin, hurma gibidir. Kokusu yoksa da tadı hoştur.

Kur’an okuyan münafık, reyhana benzer. Kokusu hoş, tadı acıdır. Kur’an okumayan münafık, Ebû Cehil karpuzuna benzer. Kokusu olmadığı gibi tadı da acıdır.

Kur’an’ı gerektiği şekilde güzel okuyan kimse, vahiy getiren şerefli ve itaatkar meleklerle beraberdir. Kur’an’ı heceleyip zorlanarak okuyan kimseye de iki kat sevap vardır.

Sizin en hayırlınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretendir, buyurdu.

Kıyamet günü Kur’an ve onunla amel edenler (mahşer yerine) getirilirler. Bakara ile Âl-i İmrân sûreleri, kendilerini okuyup amel eden kimsenin önüne geçerek “Onun hakkında ben şahitlik edeceğim.” diye birbirleriyle mücadele ederler.
:
Kur’an okuyun, zira Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçi olarak gelir,

Bir erkek, yanında mahremi bulunmayan bir kadınla baş başa kalmasın. Bir kadın da yanında mahremi olmaksızın yolculuğa çıkmasın,

bir sahâbî:Yâ Resûlallah, eşim haccetmek için yola çıkmaya hazırlandı, ben de filan gazveye iştirak etmek üzere yazıldım, dedi. Resûlullah Git ve hanımınla beraber haccet, buyurdu.

Allah’a ve âhiret gününe inanan bir hanımın, yanında mahremi bulunmadan bir gün ve bir gece sürecek bir yolculuğa çıkması helâl olmaz.

Resûlullah , seferden döndüklerinde önce mescide uğrar ve orada iki rekât namaz kılardı.

Hayber’den dönüşde Medine’ye yaklaşınca Resûlullah, “Biz yolcular tövbe ve ibadet ederek, Rabbimize hamd ederek dönüyoruz.” buyurdu

Resûl-i Ekrem , yolculuktan döndüğünde evine gece gelmezdi. Kuşluk vakti veya akşam üstü gelirdi.

Uzun müddet ailesinden ayrı kalan kimse, evine gece yarısı gelmesin,

Yolculuk bir çeşit eziyettir. Sizi, (vaktinde) yiyip içmekten ve uyumaktan alıkoyar. biriniz yolculuğa çıktığında işini bitirir bitirmez evine dönmekte acele etsin.


Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL