Barbarlığa Karşı Medeni Çözümler
Yirmi birinci yüzyılda, toplum olarak ciddi bir ahlaki yozlaşma ve kültürel çöküşle karşı karşıyayız. İnsanlar, yaşadığımız karmaşık sorunların çözümünü ne yazık ki ilkel, barbar ve Orta Çağ yöntemlerinde arıyor. Şiddet, kaba kuvvet, işkence ve en önemlisi idam gibi yöntemler, adeta tek çare olarak görülüyor.
Kalplerden sevgi, merhamet ve insanlık duygusu silinmiş durumda. Kin ve nefret, toplumu zehirleyen başat duygular haline geldi. Toplumsal ahlaki çöküşün bir sonucu olarak sapıklık ve tecavüz vakaları, küçük çocuklara, hayvanlara ve hatta doğaya yönelik şiddet ve istismarlar günlük yaşamın korkunç bir parçası haline geldi.
Sorunun Köküne İnme Zorunluluğu
Peki, toplumumuz bu hale neden geldi? İnsanların ahlakını yozlaştıran temel etkenler nelerdir? Düşünce dünyamız, bu soruların cevabını bilimle, sosyolojiyle ve psikolojiyle aramak yerine, kolaycı ve sığ bir mantıkla sadece "öldürmekte" buluyor. Ayak kesme, baş kesme, recm (taşlama) gibi Firavun'un, ilkel çağların veya medeni olmayan kanunların çözüm olarak sunulması, bir medeniyet krizi işaretidir.
İdam bir çözüm değildir. İdam, suçu ortadan kaldırmaz, sadece suçluyu yok eder. Bizim acilen ihtiyacımız olan şey; suçu doğuran bataklığı kurutmaktır.
Temel Çözüm: Kaliteli Eğitim ve Sağlıklı Cinsel Ahlak
Bu yozlaşmış kültürün üstesinden gelmek istiyorsak, odak noktamız eğitim olmalıdır:
1. Kapsamlı ve Kaliteli Ahlak Eğitimi
Okullarda ve tüm toplumsal kurumlarda erdemli, kaliteli ve sağlıklı ahlak eğitimi acilen verilmelidir. Sorunları ilimle, akılla ve mantıkla çözmeyi, insana yakışır bir medeniyet seviyesinde tartışmayı öğrenmeliyiz.
2. Sağlıklı ve Bilimsel Cinsel Eğitim
Gençlere cinsel konularda sağlıklı ve bilimsel eğitim verilmemesi, tam tersine korku ve tabu kültürüyle yetiştirilmeleri, cinsel duyguların bastırılmasına yol açmıştır. Bastırılan bu duygular, ergenliğin uyanışıyla birlikte eğitimsiz ve sağlıksız bir zeminde patlak vererek cinsel sapmalara ve sapık eylemlere neden olmuştur. Cinsel eğitimin yokluğu, yıllar içinde ruhsal bozukluklara, cinsel tatminsizliğe ve bu boşluğu doldurma arayışıyla şiddet ve tecavüz eylemlerine yol açmaktadır. Sağlıklı cinsel eğitim, sapıklığın önlenmesinde elzemdir.
3. Medya ve Sanatın Rolü
Son zamanlarda Türkiye'de dizi, sinema ve televizyon yayınlarının bir kısmının, ahlak dışı içeriklerle toplumun ahlakını olumsuz etkilemesi ve tecavüz vakalarının artışında rol oynaması ciddi bir sorundur. Medya, toplumsal değerleri yozlaştırmak yerine, sorumluluk bilinciyle hareket etmeli ve eğitici yayınlar yapmalıdır.
Evlilik Kültüründeki Yozlaşma ve Ekonomik Engeller
Toplumdaki ahlaki çöküşün ve cinsel tatminsizliğin bir diğer nedeni, evlilik kurumuna erişimin zorlaşmasıdır. Otuzlu, kırklı yaşlara gelmiş milyonlarca genç, maddi imkânsızlıklar ve yanlış toplumsal beklentiler yüzünden yuva kuramamaktadır.
Evlilik tekliflerinde gençlerin aklı, bilgisi ve dürüstlüğü yerine; ev, araba ve memuriyet gibi maddi değerlerin sorgulanması, toplumsal önceliklerimizin ne kadar yozlaştığını göstermektedir. Maddi koşulların bu denli öne çıkması, gençlerin sağlıklı bir cinsel hayat kurmasını engellemekte ve onları yanlış yollara sapmaya zorlamaktadır. Okumak, evlenmeye engel değildir ve olmamalıdır.
Sonuç
İdam, şiddet ve öldürmekle hiçbir sorun çözülemez. Bir toplum, ancak sağlıklı, kaliteli eğitimle ve medeni çözümlerle düzelir. Çocuklarımızın gelecekte sapık olmaması, tecavüzsüz, sevgi dolu ve sağlıklı bir cinsel hayat dünyası kurması için:
Ekonomik ve sosyal politikalarla gençlerin evliliğin önündeki engeller kaldırılmalı, yuva kurmalarına destek olunmalıdır.
İlkel, insanlık dışı idam cezalarından derhal vazgeçilmelidir.
Sağlıklı, kaliteli cinsel ahlak eğitimi temel ve tek çözüm olarak benimsenmelidir.
Eğitim, eğitim, eğitim; çocuklarımızı daha iyi koruyabilmek için tek güvencemizdir.