Gazeteci, yerelden küresele, yani dünyadan günlük olayları, toplumsal değişimleri ve gizemli gelişmeleri hızla ulaşıp derleyerek, objektif, tarafsız ve katıksız bir şekilde topluma ve dünyaya duyurandır.
Gazetecinin gündüzü gecesi yoktur. Gece gündüz demeden 24 saat dünyayı takip eder. Kalemiyle, defteriyle, kitaplarla, dergilerle, fotoğraf makinesiyle, kamerayla, aklıyla ve bilgisiyle; sokakta, denizde, havada, her yerdedir. Dünyadaki her hareketi izler, güncel olayları takip eder, geçmişten kalan karanlık ve gizemli olayları inceler, araştırır ve gerçeği ortaya koyar, sonra da tüm dünyayla paylaşır.
Gazeteci, aç kalır, uykusuz kalır, yorulma nedir bilmez. Aşk ve tutkuyla kendini bazen bir kaosun içinde bulur. Bir haber yakalamak için savaşta, cephede, kurşunlara göğüs gererek can pahasına savaşır. Kalemi kılıçtan keskindir. Haklıyı haksızı, güncel ve objektif bir şekilde dünyaya duyurur.
Toplumun gözü gazeteciye bakar, çünkü gazeteci toplumun aynası, gözü, kulağı, sesi, ayağı ve nefesidir. Toplum, yaşadıklarını ve tüm hal ve hareketlerini gazetecinin gözünden görür, kendisini onun dilinden dinler. Dünya, geleceği ve geçmişi gazetecinin penceresinden seyreder.
Bağımsız olmayan gazeteciler, kalemini satanlar, hakikati söylemeyenler; dünyanın karanlık aynasıdır. Onlar, geleceğin aydınlık güneşi olamazlar, bir mum gibi bir gün sönüp yok olurlar.
Gerçek gazeteci cesurdur, yüreklidir. Hiçbir baskıya boyun eğmez. Emin adımlarla olayların üzerine gider. Bazen kalemi kırılır, bazen gözlüğü parçalanır ama yine de gerçeği söylemekten susmaz. Tüm yaşanan olayları sıcağı sıcağına, an itibarıyla dünyaya haykırır.
Gazeteci evrenseldir. Din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmaz, taraf tutmaz. Gerçekleri katıksız sunar, hakikatlerin üzerini örtmez, çünkü gazeteci tüm dünyanın gözü ve aynasıdır. Gerçek gazeteci işte budur.
Tüm gazetecilerin, özgür, objektif ve gerçekçi olma umuduyla, dünyanın aynası ve gözü olması dileğimle.
(2 Ocak 2019)