İnsanlar sizden, onları tenkit etmenizi isterler, fakat asıl istedikleri onları övmenizdir. w. somerset maugham
Körfezde Kanlı Olay..
ÖNSÖZ... Ege'nin kuzey kıyıları, zeytinliklerin denize uzandığı Edremit Körfezi, çoğu zaman dinginliğin ve huzurun sığınağı gibi görünür. Akçay'ın iyot kokulu rüzgarları, emeklilik hayalleriyle bur...
5. Bölüm

2. Bölüm devammı.

60 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Bu Balkan bağlantısı ve İsmail Bey'in geçmişinden gelen gizemli ziyaretçi ihtimali, Ali Tekin'in dedektiflik içgüdülerini harekete geçiriyor. Kahvehanedeki yaşlı Arif Emmi'nin anlattıkları havada kalmamalı. Bunu teyit etmenin veya biraz daha deşmenin en mantıklı yolu, İsmail Bey'in son beş yılına en yakından tanıklık etmiş kişiyle, yani Ayşe ile tekrar konuşmak.
Sahne: Akçay'da Bir Ev - Ayşe'nin Kapısı
Akşam iyice karanlığa dönmüştü. Ali Tekin, Murat'tan aldığı adresle Akçay'ın mütevazı mahallelerinden birindeki bir apartmanın önüne park eder. Ayşe'nin dairesinin olduğu kata çıkar ve kapıyı çalar. Kapıyı açan Ayşe, karşısında Başkomiser'i görünce şaşırır ve biraz da endişelenir. "Başkomiserim? Bir sorun mu var?"
"Merhaba Ayşe Hanım, rahatsız ediyorum kusura bakmayın," der Tekin, sakin bir sesle. "Aklıma takılan bir iki küçük detay daha oldu, size sormak istedim. İçeri girebilir miyim?"
Ayşe tereddütle kenara çekilip Tekin'i küçük ama temiz ve düzenli görünen dairesine buyur eder. Tekin salondaki kanepeye oturmaz, ayakta kalmayı tercih eder.
"Ayşe Hanım, İsmail Bey'in ailesi ve yakın çevresi hakkında konuştuk ama geçmişiyle ilgili pek bir şey sormadım. Bildiğiniz kadarıyla, ailesi dışında, çok eskilerden tanıdığı, belki arada sırada buraya gelen ama pek de hoşlanmadığı biri var mıydı? Belki uzaktan, başka şehirlerden veya... mesela Balkanlar tarafından gelen eski tanıdıklar, göçmenler falan?" Tekin soruyu genel tutar, doğrudan tespihten veya Arif Emmi'den bahsetmez, Ayşe'nin doğal tepkisini görmek ister.
Ayşe kaşlarını çatar, düşünür. "Balkanlar mı? Hiç duymadım Başkomiserim. İsmail Bey pek geçmişinden bahsetmezdi. Ama... şimdi siz söyleyince... Çok nadir olurdu, belki senede bir ya da iki senede bir... İsmail Bey'i ziyarete gelen biri olurdu. Ama misafir gibi değildi. Geldiğinde İsmail Bey'in keyfi kaçar, yüzü asılırdı."
Tekin öne doğru eğilir. "Nasıl biriydi bu? Hatırlıyor musunuz?"
"Çok net değil... Koyu renk saçlıydı galiba, uzun boylu sayılırdı. Konuşması biraz farklıydı, bizim buralı gibi değildi. İsmail Bey onunla salonda veya çalışma odasında konuşurdu, kapıyı kapatırlardı. Bazen sesleri yükselirdi sanki. Sanki bu adam İsmail Bey'den bir şey istiyordu ısrarla... Para mıydı, başka bir şey miydi bilmiyorum. Ama İsmail Bey onu göndermek için sabırsızlanırdı. En son ne zaman geldi... hatırlamıyorum ama bir seneden fazla olmuştur herhalde."
Bu tarif, Arif Emmi'nin "yabancı şiveli, İsmail Bey'in yüzünün gülmediği ziyaretçi" tanımıyla örtüşüyordu. Demek ki böyle biri gerçekten vardı ve İsmail Bey'le aralarında gergin bir ilişki mevcuttu. Ama kimdi bu adam?
Tam o sırada Tekin'in telefonu çalar. Arayan Murat'tır.
"Başkomiserim, rahatsız ettim ama bilgi vermek istedim. Avukat İsmail Hakkı Bey'le görüştüm, yarın sabah saat 10:00 için Balıkesir'deki ofisine randevu verdi. Ayrıca merkezden yeğen Kenan Yılmaz'la ilgili ilk bilgilere ulaştık. İzmir'de yaşadığı teyit edildi, sabıka kaydı temiz görünüyor şimdilik. Ancak detaylı mali durum araştırması ve olası Balkan kökeniyle ilgili sorgulama biraz zaman alacakmış."
"Tamam Murat, teşekkürler. Avukat randevusu iyi olmuş. Diğer bilgileri bekliyorum." Tekin telefonu kapatır.
Ayşe'ye döner. "Ayşe Hanım, bu bahsettiğiniz ziyaretçiyle ilgili başka bir detay hatırlıyor musunuz? Elinde tespih falan olur muydu mesela?"
Ayşe tekrar düşünür. "Tespih... Sanırım evet. Elinde çevirdiği bir tespih olurdu. Ama nasıl bir şeydi, hiç dikkat etmedim."
Ali Tekin, Ayşe'ye teşekkür edip evden ayrılır. Şimdi elinde daha belirgin bir hedef vardı: İsmail Bey'in geçmişinden gelen, onunla gergin bir ilişkisi olan ve muhtemelen olay yerinde bulunan tespihin sahibi olan gizemli ziyaretçi. Bu kişi, İzmir'deki yeğen Kenan olabilir miydi? Yoksa tamamen başka biri miydi? Balkan bağlantısı ihtimali de güçlenmişti.
Ayşe'nin bu 'yabancı ziyaretçi' hakkındaki belli belirsiz anıları Arif Emmi'nin anlattıklarını destekledi ve tespihle bir bağlantı kurdu, ama kimlik hala meçhul. Ayrıca avukat randevusu alındı ve yeğen Kenan'la ilgili ilk bilgiler geldi.
Bu yeni gelişmeler ışığında Tekin şimdi neye odaklanmalı?
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL