ROMAN ÖNSÖZÜ
Sevgili Okuyucu,
Bu satırları okurken, kalbinizin Ege'nin rüzgarıyla dalgalandığını, Kaz Dağları'nın eteklerinde yankılanan umut ve mücadele dolu fısıltıları duyduğunuzu hayal ediyoru...
RÜZGARIN GETİRDİĞİ YABANCI - 2. BÖLÜM YENİ BİR SOLUK, ESKİ Sırlar Hasan'ın varlığı, Beyoba'nın sakin atmosferine bir gerilim katmıştı. Köylüler, yaralı efeyi merakla izliyor, fısıltılar köyün her köşesine yayılıyordu. Ayşe, Hasan'ın iyileşmesi için elinden geleni yaparken, Murat'la aralarındaki gergin ama bir o kadar da anlamlı bakışmalar sıklaşıyordu. Ayşe, Murat'ın gizli görevinin ağırlığını seziyor, onun omuzlarındaki yükü tahmin edebiliyordu. Bir sabah, Ayşe okula geldiğinde Hasan'ı her zamanki yerinde bulamadı. Yüreği ağzına geldi. Hemen Ayşe Teyze'ye sordu. Yaşlı kadın, bilge bir gülümsemeyle Ayşe'nin kolunu tuttu. "Merak etme kızım. Murat onu güvenli bir yere götürdü. Artık iyileşti sayılır. Gitme vakti gelmişti."
Ayşe rahat bir nefes aldı. Hasan'ın gitmesine üzülmüştü ama güvende olduğunu bilmek içini ferahlatmıştı. O sırada Murat odaya girdi. Gözlerinde Ayşe'ye karşı bambaşka bir ifade vardı. "Ayşe," diye fısıldadı Murat, sesi beklenmedik bir şekilde titriyordu. "Sen... sen çok cesursun. Hasan'a yardım etme şeklin... Minnettarım." Ayşe'nin yanakları hafifçe kızardı. "O sadece yardıma ihtiyacı olan bir insandı." "Sadece bir insan..." Murat gülümsedi. "Senin için öyle olabilir ama onun için bir umuttun. Benim için de..." Cümlesini tamamlamadan sustu, bakışları Ayşe'nin gözlerinde derinleşti.
O günden sonra Murat ve Ayşe arasındaki ilişki farklı bir boyut kazandı. Birlikte köyün işlerine yardım ediyor, uzun yürüyüşlere çıkıyor ve Kurtuluş Savaşı'nın geleceği üzerine sohbet ediyorlardı. Ayşe, Murat'ın zekasına, kararlılığına ve vatan sevgisine hayran kalıyordu. Murat ise Ayşe'nin içtenliğine, merhametine ve hayata olan umuduna hayranlık duyuyordu. Ancak savaşın gölgesi Beyoba'nın üzerinden hala kalkmamıştı. Bir gün köye gelen bir haber, tüm dengeleri altüst etti. Düşman kuvvetleri, dağlara doğru ilerliyordu ve Beyoba artık güvenli bir liman olmaktan çıkmıştı.
Köylüler arasında panik başladı. Kimileri kaçmayı düşünürken, kimileri direnmek için yollar arıyordu. Muhtar, çaresizlik içinde ne yapacağını bilemez haldeydi. Tam o sırada Murat, kararlı bir ifadeyle öne çıktı. "Beyoba bizim yuvamız. Burayı terk etmeyeceğiz. Direneceğiz!" Onun bu cesur sözleri, köylülerde bir umut kıvılcımı yaktı. Ali bile, o güne kadar içine kapanık yaşayan Ali bile, Murat'ın yanında yerini aldı. Ayşe'nin kalbi gururla doluydu. Murat'a baktı ve onun gözlerinde aynı kararlılığı gördü. Birlikte, Beyoba'yı savunmak için ellerinden geleni yapacaklardı. Ancak bilmedikleri bir şey vardı. Rüzgarın getirdiği yabancı sadece Hasan değildi. Köye sızmış, karanlık emelleri olan başka birileri daha vardı...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.