Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. la rochefaucauld
Kalbe Düşen İkindi – Manevî Deneme / Tasavvuf Sohbetleri / Aşk
Dünya, kimi zaman sevdiklerimizle, kimi zaman korktuklarımızla sınandığımız bir imtihan yeridir. Bu eser; kıssalar, menkıbeler ve sohb...
Zindan nedir ey nefsim..? Taştan duvarlar mı, karanlık mı, yalnızlık mı? Yoksa, insanın kendi içindeki nefs mi gerçek zindan?
Hz. Yusuf’un zindanı karanlık bir kuyu gibi görünse de, belki de en aydınlık yerdi onun için. Çünkü Rabbiyle baş başaydı.
Kur’an’da Hz. Yusuf’un zindanı anlatılırken, Rabbimiz buyurur: "Rabbim! Zindan, bunların beni davet ettikleri şeyden bana daha sevimlidir." (Yusuf, 33)
Yusuf Aleyhisselâm bir iffet sınavındaydı. Ya dışarıda nefsin arzularına uyacaktı ya da içeri girip Rabbiyle kalacaktı. Ve o, zindanı seçti. Çünkü gerçek özgürlük, bedenin değil; kalbin serbestliğiydi. Zindan gibi görünen yer, nefsi terbiye ettiği sürece bir terbiyehanedir.
..Hakk’a Sığınan Mahpus.. Zamanın birinde bir âlim haksız yere zindana atılır. Talebeleri ziyaretine geldiğinde şöyle der: “Beni merak etmeyin. Burada yalnız değilim. Rabbimle baş başayım. Sadece gece uzadı biraz. Ama yıldızlar burada daha çok görünüyor.”
O söz, Hz. Yusuf’un zindan içindeki huzurunu hatırlatır. Çünkü bir kul, ne zaman nefsiyle baş başa kalırsa, ya zindanı nurla doldurur… ya da karanlığı büyütür.
Nefsi Zindana Atmak...Asıl Cihad Zindan deyince hep dışarıdan kilitlenen kapılar gelir akla. Oysa en büyük zindan, nefsin tutkularıdır. Hz. Yusuf, nefsini hapsetti. Gözünü haramdan çevirdi, kulağını fesattan çekti, dilini sabırla mühürledi. Çünkü biliyordu ki: "Nefsini arındıran kurtulur; onu kirleten ziyana uğrar." (Şems, 9–10)
Bugün biz hangi arzuların mahkûmuyuz? Hangi bakışlarda, hangi sözlerde, hangi öfke ve kibirlerde tutsak kaldık? İşte esas zindan, kalpte başlar.
Sizce bugün insanların en büyük zindanı nedir? Hiç kendi nefsinizi susturmak için hangi zindana girmeye razı oldunuz?
Hz. Yusuf’un sabrı, hangi olayda sizin gönlünüzü hatırlattı?
Gençle Yusuf’un Rüyası Bir genç, sabahlara kadar dua eder, ama hâlâ kurtulamaz günahlarından. Bir gece rüyasında Hz. Yusuf’u görür. Ona şöyle der: “Ey Yusuf! Sen zindanı sevdin mi?” Yusuf Aleyhisselâm cevap verir: “Zindanı değil, zindanda Rabbimi sevdim. O yüzden zindan bana gül bahçesi oldu.”
Genç uyanır. O günden sonra günahları terk eder. Çünkü anlar ki; Rabbin tecelli ettiği yer, her zaman dışarısı değil, bazen içimizdeki suskun zindanlardır.
Ey Nefsim! Zindan her zaman taş duvar değildir. Bir kibir, bir şehvet, bir dil yarası… bunlar da gönül zindanıdır. Ama Yusuf gibi yönelirsek Rabbimize, işte o zaman kalpteki karanlık aydınlığa döner.
Bugün sen de Yusuf gibi de ki: “Rabbim! Nefsimin çağırdığı her şeyden sana sığınırım. Beni zindanda bırak ama huzurunda bırak.”
Zindan nedir ey nefsim? Nefsi susturabildiğin her an, zindan çözülür. Ve bazen bir “Ya Rabbi!” nefesiyle kırılır nefsin kilidi.
Kalbe Düşen İkindi'de bir başka durakta, Yusuf’un zindanında Rabbine kavuşanların izini sürdük. Şimdi soralım kendimize: Biz zindandan mı çıkmak istiyoruz, yoksa zindanda Rabbiyle baş başa kalmak mı?
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.