Hayatın akışı içinde bazen kendimizi derin bir yalnızlığın, cevapsız kalan soruların ve ağır bir sessizliğin içinde buluruz. İşler yolunda gitmediğinde veya beklediğimiz "işaretler" gelmediğinde, kalbimize sinsi bir şüphe düşer: “Acaba unutuldum mu? Acaba bir hata mı yaptım da terk edildim?” İşte Duha Suresi, tam da bu karanlık düşüncelerin üzerine güneş gibi doğan bir suredir.

Tarihsel Arka Plan: Ümidin Kesildiği An
Bu ayetin nüzul (iniş) sebebi oldukça dramatiktir. Hz. Muhammed (s.a.v.)’e bir süre vahiy gelmemiş, sema sessizliğe bürünmüştü. Bu durum, O’nun müşrikler tarafından alay konusu edilmesine neden olmuş; "Rabbi Muhammed’i terk etti" söylentileri yayılmıştı. Peygamber Efendimiz, bu sessizlik karşısında derin bir hüzne ve "Acaba Rabbimi razı edemedim mi?" endişesine kapılmıştı.
İşte "Rabbin seni terk etmedi ve sana darılmadı" ayeti, bu zifiri karanlığın ortasında gelen ilahi bir kucaklamaydı.

Modern İnsan İçin Manevi Bir Reçete
Günümüzde modern insan, hıza ve sürekli etkileşime alışmış durumda. Dualarımızın hemen kabul olmasını, çabalarımızın anında sonuç vermesini bekliyoruz. Beklenen gelmediğinde ise kendimizi değersiz ve dışlanmış hissediyoruz. Oysa bu ayet bize iki büyük hakikati hatırlatır:
Sessizlik, Yokluk Değildir: Vahyin kesilmesi, Allah’ın orada olmadığı anlamına gelmiyordu; sadece bir hazırlık dönemiydi. Hayatımızdaki "sessiz dönemler", aslında bir sonraki büyük adım için ruhun dinlenme ve olgunlaşma evresidir.
İlahi Sevgi Sabittir: Ayette geçen "darılmadı" ifadesi, Allah’ın kullarına olan merhametinin geçici duygulara bağlı olmadığını gösterir. Hata yapsak da, yorulsak da O’nun kapısı her zaman açıktır.

Zorluklardan Kolaylığa Giden Yol
Duha Suresi’nin devamında, "Gelecek olanın, geçmişten daha hayırlı olduğu" müjdelenir. Bu, bir süreç yönetimidir. Şu an içinde bulunduğunuz darlık, aslında genişliğin habercisidir. Tıpkı gecenin en karanlık anının, güneşin doğuşuna (Duha vaktine) en yakın an olması gibi.

Sonuç
"Rabbin seni terk etmedi" cümlesi, bir duvardaki yazıdan fazlasıdır. Bu cümle; yalnızlığın ilacı, depresyonun kalkanı ve pes etmenin önündeki en büyük engeldir. Eğer nefes alıyorsak, hala bir şansımız var demektir. Unutulmadık, terk edilmedik ve en önemlisi; her şeyin sahibi tarafından hala seviliyoruz.
"Kuşluk vaktine ve sükuna erdiğinde geceye yemin olsun ki; Rabbin seni terk etmedi ve sana darılmadı."