Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
DİLHAN (Belgesel Nehir Şiir)
GİRİŞ “Yaşadığım dönemin sosyo-politik, psiko-sosyal ve felsefi görünümü; şiirle nasıl yansıtılabilir,” sorusuyla başlayan masum bir tasarının çocuğudur Dilhan. ‘Uzan şöyle sere serpe dizimin dibine ...
4. Bölüm

DİLHAN-2

4 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Şiir, bilincin uzamı kadardır Dilhan
Olmaz öyle dil yarmakla, söz gevelemekle
Sözcükleri eğip büküp dans ettirmekle
Ne söylediğin bir fersah öteye
Nasıl bir resimdir anlaklara salınan
Akarsuyudur bir ruhun akarsuyu
Ne kadar duruysa o kadar coşkun akan.
Kim ne derse desin, şiir zıpkın sanattır
Bakma sen şiiri dil oyunu görenlere
Takke fular taktırıp fır dönenlere
Şiir dediğin ufkundan sağılır.
Oturalım şöyle okyanusun sol köşesine
Katran koyusu yükümüzle
Yaslanalım deltaların humuslu rahmine
Döndürelim evine şiiri
Uykuya daldığı o, laleli sabahtan…
Barbarizmi atalım bir yana bugün
Gel biz sözü
akıl kaşıyıcı elleriyle çizelim kor yüreklere
Öyle bir çizelim ki
anadan üryan.

*******************
Kafakola alınmış bir beyinse Dilhan
Erebileceği menzil sahibidir.

Çehresi pörsümüş bir bulutuz
ne yağmur ne boran olur
ne de kar yağar bizden
Şiir yazarız ya da sokakları kalabalık süsleriz.
Kimi kul olabilme azminde
Kimi kıl-çuval özentisinde
Kimi insan kalabilme derdinde
Damarlarımıza sızmış zehirli bir solucan
İçin için sürünüyor
Bazen kadın bazen kız bazen fidan
her an yürek yıkan yeni bir kurban.
Atı alan Üsküdar’ı geçmiş
Gülhane Parkı’ndaki ceviz ağacı yok artık …
Eski bayramlar ne kadar da kabuk değiştirmiş
Çağ post atıyor,
eski post kime, neye kısmet
Kapı önlerini süpüren evcimen teyzeler
Hocahatun evlerinde
gülsuyu kokulu sohbet…
Kahkaha masaları, günah kapısı
Şadırvanlar terbiye kamçısı
Rivayetten soyulmuş kıssalar ahlâk rabıtası
Ne diyeyim Dilhan, rayında tren
Akla ne gerek…

*******************
Yenilikçilerin mahkumiyetine gülenler
Kendine gülüyordur Dilhan

Nereden nereye bilir misin Dilhan?
Menekşe gibi açan kızların gülüşünden
Şark ezilmişliği üstüne kurulan cennete
Tahtırevan üstünde
Güle oynaya gider gibiyiz.
Çağdaş dünyanın gümüş hançeriyle
İnsanlık avına
pek yakın günlerdeyiz.
Kalsak ayrı bir dert,
gitsek bu kervan yolda bırakılmaz.
Kurduğumuz rota tuttuğumuz yol
Saçaklı bir coğrafyanın hışmına kurban
Ah şu gömülü zaman ve insan denen varlık
Aklını asmış da çöl yeline
Merhamet dilenir ondan bundan
Ne dersen de, kılı kırk yarar da
olmaz böylesi körtapan.

*******************
Arap saçı gürleşti yaylalarında Dilhan
Bedevi bir manzara

Ucu açık bir denklem neresinde durursan dur
Azıcık aşım kaygısız başım desen de olur
Tanıksın da dilin varmaz söylemeye
Aykırıysa sözüm
bilirim ağrıyacak başım.
Nasıl olsa tıkır tıkır emirlere gebe yasalarımız
Hüküm kesin,
suç peşinden uydurulur.
Doğru, durduğun yere göre değer alır Dilhan
Sinekten zeytinyağı çıkarılır oldu bugünlerde
En iyi sen bilirsin
ister yasa olsun ister tasa
Gıdıklandığı yerden kokar.
Hesaplaşmanın en ağrılısına tanık
Daha dündü beşiğine yatırdığım ıpıslak ülkünün…
Korkma Dilhan zaman ilaçtır;
taş gediğini bulur
Felsefe uygun, temel sağlam;
çağ ışığını her türlü alır…

*******************
Adil bakanlar çıkıyor her taşın altından
Saklan Dilhan donumuzu çalabilirler…

Nasıl da yağlı döngü
şu akıl yakan bağıntılar
Yasalar dizginli, operasyon emre maruz
Aymazlık enflasyonu zaptiye sokaklarda
Saflığını yitirmiş dökme çark
tutmaz ayar.
Kime gidersen git Dilhan
Eşraftan değilsen
çaldığın her makam kapı-duvar.
Görürüm pişkinliği kanıksadı bu devir
Söz askıda ateş gibi
Ne gelenek ne yasa ne örf adet
Taraftara göre yakılan yıkılan kurulan bir bulvar
Gel biz yüzleşelim
korkularımızla, saplantılarımızla
Yüzleşelim
ölümlerdeki ellerimizle
Yüzleşelim
kirimizle, kinimizle
Ve yüzleşelim
karanlıktan doğma yüzlerimizle
Sokalım kirli ilişkiler ocağına bir çomak
Dağılsın ne varsa; sarı, kırmızı, mor…
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL