Biz ancak bize hayran olanları can ve yürekten överiz. la rochefaucauld
AYA İNEN İLK TÜRK Roman Hüseyin TURHAL
Bir Hayal... Bir Bayrak... Ve Tüm Evreni Değiştiren Bir Sır. Yirmi birinci yüzyıl Türkiye'si, küresel güçlerin gölgesinde, sessizce bir rüyayı inşa ediyordu. O rüyanın kahramanları, deha mühendis Ahm...
18. Bölüm

Aya İnen İlk Türk Bölüm XIV: Ebedi Emanet (Final)

16 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Aya İnen İlk Türk
Bölüm XIV: Ebedi Emanet (Final)
1. Mars Kolonisi: "Yeni Ankara" 🏠
Yer: Mars Yüzeyi, Valles Marineris Kolonisi.
Zaman: Mars’a inişten 5 yıl sonra.
Beş yıl içinde, Mars kolonisi şaşırtıcı bir hızla büyümüştü. Aeternum rezonans enerjisi, gezegenin yüzeyinin hemen altına kurulan yerleşim birimlerinin tüm yaşam destek sistemlerini ve robotik inşaat ünitelerini besliyordu. Koloniye, Ahmet ve Seher’in memleketine atfen, gayri resmi olarak "Yeni Ankara" adı verilmişti.
Mars’ın ince atmosferine rağmen, Aeternum teknolojisi kullanılarak kurulan devasa kubbeli seralar sayesinde ilk bitkiler yeşermişti. İnsanlık, Kızıl Gezegen'i yavaş yavaş evcilleştiriyordu. Ahmet ve Seher Hakan, artık sadece öncü astronotlar değil, koloninin bilge liderleriydi.
Bir akşam, Mars’ın turuncu gün batımı cam kubbelerden içeri süzülürken, Seher, Kara Kutu'yu son kez eline aldı. Cihaz, Mars’ın zengin demir yataklarının manyetik alanı içinde daha önce hiç olmadığı kadar güçlü parlıyordu.
"Kara Kutu," dedi Seher, cihazın yüzeyindeki kadim sembolleri okuyarak. "Ay'da bize rehberlik ettin, Dünya'da barışı getirdin ve Mars'a ulaşmamızı sağladın. Tüm bunlar, sadece bir veda mesajı mıydı?"
2. Kara Kutu’nun Son Sırrı: Bir Söz 🌌
Kara Kutu, Seher’in elinde yavaşça titredi ve daha önce sadece ses olarak duyulan hüzünlü melodi, bu kez cihazın yüzeyinde holografik bir görüntüye dönüştü.
Görüntüde, Aeternum medeniyetinin o son anında, bilinmeyen "kara leke" tehdidinden kaçan diğer gemiler gösteriliyordu. Bu medeniyet tamamen yok olmamıştı; sadece başka bir boyuta veya uzak bir galaksiye göç etmişti.
Görüntünün sonunda, Kara Kutu’nun üzerindeki semboller son bir kez parladı ve Seher’in zihnine, melodinin son sözleri aktarıldı. Bu sözler, Dünya’daki herhangi bir dile ait değildi, ama anlamı evrenseldi:
"Kardeşler. Sizi tehlikeyi aştığınız yerde bekleyeceğiz. Işıkta ilerleyin. Tekrar Görüşeceğiz."
Bu, Aeternum’un veda değil, bir söz olduğunu kanıtladı. Kara Kutu, sadece bir enerji anahtarı ve uyarı sistemi değil, aynı zamanda Aeternum medeniyetinin, Dünya insanlığına bıraktığı bir davetiyeydi.
3. Yeni Ufuklar ve Ebedi Emanet 🧭
Ahmet, karısının yanına geldi, elini tuttu. Pencereden, Dünya’nın küçük, mavi bir nokta halinde parladığı Mars gökyüzüne baktılar.
"Tekrar görüşeceğiz," diye fısıldadı Ahmet. "Demek ki, Ay'da bulduğumuz bu emanet, sadece yeni bir enerji çağı açmakla kalmadı. Bizi, evrenin daha derinlerine, kayıp bir medeniyetin kollarına davet etti."
Seher, Kara Kutu'yu, Mars'taki ilk bilim merkezinin kalbindeki kaideye yerleştirdi. Cihaz, artık Mars'ı koruyan, enerji sağlayan ve uzayın sonsuzluğunu işaret eden bir anıt haline gelmişti.
"Ay'a inen ilk Türk, Mars'ta bir yuva kurdu," dedi Seher. "Ve şimdi, bu yuva, Aeternum'un vaadiyle, yıldızlararası yolculuk için bir kalkış noktası olacak."
Mars Kolonisi 'Yeni Ankara', artık insanlığın sadece bir sığınağı değil, yeni bir uzay medeniyetinin beşiğiydi. Ahmet ve Seher Hakan, Ay’daki ilk adımlarıyla başlattıkları maceralarını, insanlığa yıldızlararası bir gelecek sunarak taçlandırmışlardı.
Gökler, artık sadece bir sınır değil, yeni bir yuva vaadiydi. Ve Kara Kutu'nun melodisi, Mars'ın sessizliğinde, insanlığın sonsuz yolculuğuna fısıldıyordu.
SON.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL