İntikam alıp da sonunda pişman olmaktansa, affedip de pişman olmak daha iyidir. cafer b. muhammed
Aşk Raylarda Bekler ROMAN Hüseyin TURHAL
Leyla Demir, 28 yaşında, hayatını eski kitapların huzurlu kokusu ve katı bir rutin üzerine kurmuş bir kütüphanecidir. Onun dünyası, her sabah bindiği T1 tramvayının arka vagonundaki sessiz, pencere ke...
14. Bölüm

On Birinci Bölüm: Göz Açıp Kapayıncaya Kadar

18 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
On Birinci Bölüm: Göz Açıp Kapayıncaya Kadar
Can, tramvayı hareket ettirirken, bakışlarını Leyla'dan ayırmadı. "Şimdi," dedi, "senin arka vagonda göremediğin her şeyi göreceksin. Sorumluluğu, hızı ve... bazen gürültünün ardındaki sessizliği."
Leyla, kabinin içindeki her detayla büyülenmişti. Konsoldaki yüzlerce düğme, gösterge ve Can’ın eliyle ritmik bir dans eden kontrol kolu. Dışarıdaki yolcuların telaşlı hareketleri, içeriden bakıldığında yavaş çekim bir film gibi görünüyordu. Leyla, ilk kez, Can’ın sadece bir taşıyıcı değil, aynı zamanda yüzlerce hayatın kontrolünü elinde tutan bir orkestra şefi olduğunu anladı.
Sirkeci durağını geride bıraktılar. Tramvay, İstanbul Üniversitesi'nin kalabalık durağına, Beyazıt'a yaklaşıyordu. Burası, dünkü acil çağrının yaşandığı bölgeydi ve Leyla'nın gerginliği, Can'ın omzuna kadar yayılmıştı.
Can’ın yüzü, o anlarda tamamen işine odaklanmıştı. Bakışları, rayların üzerinde değil, adeta rayların içinde geziniyordu. Leyla, onun sükûnetinin, ne kadar büyük bir konsantrasyonun sonucu olduğunu fark etti. Can, bu küçücük alanda, tam olarak ait olduğu yerdeydi.
Ancak Beyazıt’a varmalarına saniyeler kala, Can’ın önündeki gösterge panelinde, normalde yeşil yanması gereken bir ışık, kırmızı renkte yanıp sönmeye başladı. Aynı anda, Can’ın yanındaki telsizden tiz ve rahatsız edici bir sinyal sesi yükseldi.
"Hız kes! Sinyalde sorun var! Tekrarlıyorum, sinyalde sorun var!"
Can'ın yüzündeki kan çekildi. Bu, Leyla'nın Çemberlitaş’ta bıraktığı notun en somut cevabıydı: Korktuğu şey, tam da o anda, kabinin içinde gerçekleşiyordu.
Can'ın eli, otomatik bir refleksle kontrol koluna uzandı. Leyla, Can’ın gözlerinin bir anlığına donduğunu gördü. O an, o eski kazanın dehşeti Can'ın zihnine geri gelmişti.
"Lanet olsun," diye fısıldadı Can, ama sesi ne Leyla'ya ne de telsizeydi; sadece kendineydi.
Can, tramvayı ani bir sertlikle yavaşlattı. Yolcuların hafifçe öne doğru savrulduğu hissedildi. Can'ın sol eli kontrol panelindeki bir düğmeye, sağ eli ise acil fren koluna uzandı. Leyla, sadece bir saniyelik bir kararın, tüm hattın kaderini değiştirebileceğini dehşetle fark etti.
"Beyazıt durağında beklenmedik duruş," diye bağırdı Can telsize. Sesi kararlıydı ama Leyla, ellerinin kontrol kolunu sıkan titreyişini hissedebiliyordu. "Tramvay kontrolü ele alıyorum. Manuel ilerleme izni talep ediyorum."
Göz açıp kapayıncaya kadar geçen o birkaç saniyede, Leyla sadece Can'ın yüzüne baktı. Korkudan donup kalmıştı ama Can'ın profesyonelliği, onun içindeki paniği bile bastırmıştı. Can, bu kaos anında bile, arka vagonda notlar yazan adamdan daha sağlam, daha gerçekti.
Can, merkezden gelen onayı beklerken, tramvay rayların üzerinde tamamen durdu. Sessizlik, bir anda kabini doldurdu.
"Sorun kontrol altına alındı," dedi Can, yorgun bir nefes alarak. Telsizi bıraktı ve başını Leyla’ya çevirdi.
"Gördün mü?" diye sordu Can, sesi kısıktı. "Bu saniyeler... benim hayatım bu. Benim elimde değil, rayların elinde. Ve ben, bunu düzeltmek zorundayım."
Leyla, yerinden kalktı. Artık korku duymuyordu; sadece anlayış ve saygı hissediyordu. Can'ın travması onu güçsüz bırakmamış, tam tersine, bu kadar yüksek bir sorumluluk duygusunu ona miras bırakmıştı.
Leyla, Can’ın titreyen ellerinden birini tuttu.
"Bir kütüphanecinin hayatı da hataları affetmek üzerine kuruludur," dedi Leyla, sesi şimdi yumuşaktı. "O korkunç anı tekrar yaşadın, değil mi? Ama bu kez... kontrolü ele aldın. Sen kaçmadın, Can. Sadece işini yaptın."
Leyla’nın sözleri, Can’ın üzerindeki gerginliği yavaşça çözdü. Can, o an, Leyla’nın kendisini sadece bir sevgili olarak değil, bir destek noktası olarak gördüğünü anladı.
"Benim sığınağım bu kabin değil Leyla," dedi Can, Leyla'nın elini sıkarak. "Benim sığınağım... sen oldun."
Merkezden gelen "Hat açıldı, dikkatli ilerle" anonsuyla Can, tekrar işine odaklandı. Ancak artık yalnız değildi.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL