AP AZİZ DEDE
( Yedioluk'tan Doğan Işık )
Roman
Hüseyin TURHAL
Anadolu coğrafyası, yüzyıllardır sadece toprak değil, aynı zamanda inançların, sırların ve erenlerin nefesini de taşır. Bu topraklarda yetişen her bilge, her Dede, birer manevi ışıktır. Adıyaman’ın yü...
1966'da bedenen aramızdan ayrılan Aziz Dede, Yedioluk Köyü'ndeki tepe eteğinde, betonarme türbesinde ebedi uykusunda yatıyordu. Ancak onun zahiri varlığının son bulması, batıni himmetinin ve bıraktığı mirasın başlangıcı olmuştu. Türbesinin üzerinde yükselen kubbe, Dede'nin "Kalbini temiz tut" felsefesiyle semaya yükselen ruhunu simgeliyordu. Aziz Dede'nin mirası, sadece 11 Mayıs'ta düzenlenen Ob Aziz Şenlikleri ile anılan bir gelenek değil; aynı zamanda Anadolu coğrafyasının zor zamanlarda sığındığı bir öğreti silsilesiydi: Tevazu ve Dürüstlük: Parayı sevmeyen ve övünmeyi sevmeyen bir zatın, zorla şöhret kazandığı bir hikâye. Bu, günümüz dünyasındaki maddi hırsın panzehiriydi. Kapsayıcılık: Türk, Kürt, Alevi, Sünni ayrımı yapmamak ve kucağını bütün insana açmak. Bu, toplumsal barışın temel taşıydı. Ahlaki Temel: Eline, diline, beline sahip olmak düsturunun, zehri bile bala çevirecek kadar güçlü bir keramet kaynağı olması. Yazarın Vasiyeti Yazar Hüseyin Turhal, bu on dört bölümlük romanı yazarken, Aziz Dede'nin menkıbelerini ve felsefesini sadece kayda geçirmekle kalmadı, aynı zamanda okuyucuya bir vasiyet bıraktı. Turhal'ın amacı, Aziz Dede'nin kerametlerini fantastik birer hikâye olarak anlatmak değil, o kerametlerin ardındaki insanî hakikati gözler önüne sermekti. Kıbrıs'taki tankın Beşparmak Dağları'na çıkması ya da zehrin bala dönüşmesi, Aziz Dede'nin sevgi ve inançla ulaştığı manevi gücün somut kanıtlarıydı. Yazar, okuyucunun, romatizma hastaları ve çocuğu olmayan kadınlar gibi değişik dilekler için türbeyi ziyaret etmesini anlamasını, ancak asıl ziyaretin kalbe yapılması gerektiğini vurgulamak istiyordu. "Aziz Dede, bize bir yol gösterdi. O yol, ne bir tarikatın zorlu kurallarında, ne de bir mezhebin dar sınırlarında gizliydi. O yol, insanı sevmekten geçiyordu. Oku, ey okuyucu, ve anla ki; senin de içinde Ağuçan sülalesinin o zehri bala çeviren gücü var. Yeter ki iyilik yapmayı seç, yeter ki kalbini temiz tut." Aziz Dede, 1966 yılında vefat ettiğinde, arkasında sadece bir türbe bırakmadı; bütün insanlığı kucaklayan, zahiri görünümünün altında batıni bir derinlik taşıyan, övünmekten nefret eden bir ermişin ölümsüz mirasını bıraktı. O miras, Yedioluk'tan tüm dünyaya yayılan sevgi ve birlik nefesiydi.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.