Adıyaman'da Kayıp Hikâyelere Yolculuk
Adıyaman'ın kadim topraklarında, taşın ve zamanın derinliklerinde saklı kalmış, kaybolmaya yüz tutmuş gerçek hayat hikâyelerinin izini sürüyor. Bu eser, Nemrut'u...
Kommagene Krallığı'nın görkemli hükümdarı I. Antiochos Theos, gökyüzüne uzanan Nemrut Dağı'nı ölümsüzlük arzusuyla taçlandırmaya karar vermişti. Antiochos, kendisinin de tanrılarla eşit olduğuna inanıyordu ve bu inancını ölümsüzleştirmek için dünyanın en yüksek ve en görkemli tapınağını, bir "Ölümsüzler Tapınağı"nı inşa ettirdi. Dağın zirvesinde, heybetli bir tümülüsün (taş yığınıyla oluşturulmuş tepe) etrafına, hem Yunan hem de Pers tanrılarının devasa heykellerini yerleştirdi. Zeus-Oromasdes, Apollon-Mithras, Herakles-Artagnes ve Kommagene'nin kader tanrıçası Tyche'nin yanında, elbette kendi heykelini de oturttu. Tanrıların yanında olmak, onun ebedi hayatı yakalamasına giden yoldu. Krallığını ve kendisini koruması için, heykellerin iki yanına kartal ve aslan figürleri diktirdi. Aslan, göksel gücün ve Kommagene'nin burcunun simgesiydi. Batı terasındaki meşhur aslan horoskopu, bir efsaneye göre, tanrıların gökteki kutsal birleşmesini ve Antiochos'un tahta çıkışının kozmik anını gösteriyordu. Antiochos, öldüğünde ruhunun bu heybetli heykellerin arasında, tanrılarla birlikte yaşayacağına inanarak gizli bir mezara gömülmeyi emretti. Mezarı, dağın derinliklerine saklandı; ne bir define avcısı ne de bir istilacı onu bulabilecekti. Ancak ölümsüzlük arayışı, tanrıların kıskançlığını da beraberinde getirmişti. Zamanla, rüzgarların ve şiddetli depremlerin fısıltısı dağın zirvesini sardı. Tanrılar, Antiochos'un kibrini cezalandırmak istercesine heykelleri kaidelerinden indirdi. Koca kafalar, gövdelerinden ayrılarak yere yuvarlandı, taşa kesmiş gözleri sonsuza dek doğan ve batan güneşi izledi. Ne var ki, bu yıkım bile efsaneyi silemedi. Bugün Nemrut'a tırmananlar, gün doğumunda ya da batımında o devrilmiş başların arasında dururken, sadece taşları değil, aynı zamanda Kral Antiochos'un ölümsüzlük arayışını, tanrılara meydan okuyan kibrini ve yıkıntının ardındaki o kadim Kommagene Krallığı'nın sessiz çığlığını da duyarlar. O koca kafalar, binlerce yıldır, insan kibrinin ve zamanın acımasız gücünün sessiz tanıkları olarak dağın zirvesinde yatmaktadır. Kralın gizli mezarı ise, dağın kalbinde, sırrını korumaya devam etmektedir.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.