I
Tâlim-i edebiyatta
ucube göçlere hazýrlanýrken ben
-alýnlarýný secdeye koymayý unutan
tarihi silik
geleceði meçhul bir milletin evlatlarý deðiliz biz-
sanrýlarý volta atýyordu dilimde
neydi bizi bizden eksilten?
hangi asrýn ýzdýrabýný yaþýyorduk
kimlerin âhý üzerimizde
ve daha kaç yüzyýlýn
yüzsüzlüðünü yaþayacaktýk göreceklerimizde
kader diye alnýmýza sürülen kederin
belki de tozu kaçmýþ pembeleriydik
ay düþüþlü sarýyaðýz gecelerin
hani senin
ya da
benim
eremeyeceði
göremeyeceðim/iz
II
bir bayram sabahý
batýsal tavýrlarýn inadýna
gözlerinden öpüyordu duraðan kültürlerin annem
siyah kürklü, kollarý uzun adamlarýn
gölgesini býraktýðý sokaklardan habersiz
suyun ateþle kavgasýndan doðan zaferi
umutla seriyordu babam
ipe un renginde
III
edebî münakaþalarda sosyal’leþ’en zalimler
ihtilaf yamaçlarýnda teselliyi buluyor
içindeki zemzeme mesafesi kadar
leþ kargalarýnýn kanadýnda uçuyordu
temasý boþ
tiner kokulu geleceklerine
aþikârdý
hýrs tufanýnda üþümek
sonuçlarýnda fýrtýna biçilmiþ
nadasýna rüzgâr ekilen amaçlarýn
u’yanmak istenilmeyen günlerin
anlamsýz gelen herþeyi
bütünleþtikçe öfkeyle
esrik bir lezzet çörekleniyordu
o çok sevilen kaðýt helvasýnýn göbeðine
IV
aklýn ezber bozan uçurumlarýna
iþve yapan mantýklarýn
istem dýþý göçleri dizginlendikçe
gittiði yerden sesleniyordu meskensizlik
kiraz çürüðü düþlere
ba’kýþlarda üþüyen, iklimi b’uz ifadelerin
çatýk kaþlar altýndaki
ýlýk gülüþlerini arayan çocuklar firari þimdi
haziran öncesi sessizlikte
güne açýlmayan vefâ perdeleri arkasýnda
bir ayýbý görmek için
nöbet tutan bir çift göz artýk
karþý köyün bilgeleri
V
mahcup
mürekkebi maviye çalan þâirler
cümleleri karanlýk
yorgun hokkalarý tarihi korkulara banýyor
þiirlerinde
ve
âþýk
kestane kokulu gecelerde
zemheriyle saklambaç oynayan
ekol yanýklarýyla
zihinlerini avu’tan satirik dede korkut hikâyelerine...
...