KAYBOLAN BİR GÜNEŞİN HİKAYESİ
Geçiyor üstümden bir akþam üstü;
Sokaklar daðýlýyor gökyüzünde.
Yalnýz bir rüzgar misali titriyor,
Ýçi titriyor birden bire.
Elindeki masum bir gül yere doðru sürükleniyor,
Ateþler kemiriyor ruhunu.
Küçülüyor içten içe gözleri.
O masum göz bebekleri süzülüyor dalgalarýn þefkatinde.
Gittikçe uzaklaþýyor benden,
Güneþte sebebi bilinmez onunla gidiyor,
Yapraklarý kalmýyor aðaçlarýn.
Sesleri iþitilmez oluyor.
Evlerin kökleri belirsizce sallanýyor.
O eski mazilerin yaþandýðý sokaklar
Pembe yüzü kýrýþmýþ insanlar,
Çocukluðun yaþandýðý o tatlý anlar terkedip gidiyor birden bire.
Yalnýzlýðýn ufkuna doðru süpürüldüðü bir kum tanesiydim yine.
Sözcüklerim ruhlara hala dokunamamýþ,
Geceler bile küskünmüþ.
Yola çýkmak gerekiyormuþ hayatýn ayrýntýsýz bir köþesinden.
Kaybolmak,gözleri yumup tabiatýn derinliklerine doðru dalmak.
Sözler belirsiz, hýrçýn dalgalý su gibiymiþ.
Sözün ne önemi kalmýþtý.
Belki o eski þarkýlarýn ruhu canlanýrmýydý?
Dünya yeniden doðarmýydý evrenin derinliklerinde?
Yeþilden bir güneþ ormanýnda hayat yeniden olurmuydu?
Onu bulurmuydum tüm söylenmemiþliklerimle?
Gözlerindeki nefreti silermiydin gökyüzünün eþliðinde?
Belki de göçmek gerekiyordu hayatýn bir köþesinden!...
Sosyal Medyada Paylaşın:
Kavramsal Empati Yılmaz S Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.