“Gotik kadýn” dedi o kocaman gözlerini açarak
Oðlum yine hayretle bana
Ve ben yine en fiyakalasýndan gülümsedim O’na…
Çaðýn kýyýsýnda kaldý pabuçlarým
Tanrý’m!
Daha kaç ayrý motife böleceksin ki beni?
Verdiðin hayatý yazarak tüketiyorum
Ve ölü kuþlar uçuyor yaþantýmýn üzerinden
Kitabýmýn sayfalarý aheste çevriliyor
Ýçli bir melodika ses veriyor arada
Bir bahar sendromu gibi
Gözü ve burnu akýyor tüm kelimelerim’in
Yerleþik bir köy halký tüterken gözlerimde
Ve geçerken bir kasabanýn
Paslý raylarý içimden
Ýstanbul benim neyim olur?
Ya ben neyiyim bu koca kentin Tanrý’m?
Elimde bir yýðýn hatýrayla
Kalakaldým hayatýn ortasýnda
Son bir siyah beyaz fotoðrafý
Ve içi geçmiþ bir repliði
Sýkýþtýrýp gitti avuçlarýma!
Þimdi dönüp dolaþýp
Bozuk bir plaðý koyuyorum
Ýðnesi kýrýk, o eski pikaba
Tanrý’m!
Daha kaç ayrý yüreðe gömeceksin ki beni?
Hüznün elçisi olduðum günden beri
Kiralýk tebessümler iliþtiriyorum dudaklarýma
Karantinasýz g’ünüm yok diye
Sitem de etmiyorum hem sana
Umut tacirliði yapmadan
Umut ekiyorum
Yýllardýr camda duran o antik saksýya
Tanrý’m!
Beni daha kaç kelimenin sefili edeceksin ki?
13:30/11.07.2015