sen ey
hayra yorulmayan düþlerin mücrim seyyahý
kalburüstü bir kabusun içinden geçiyor vebalsiz çocukluðum
kanatlý karýncalar üþüþmüþ kirpiklerime
ve örümcekler að örüyor dilsiz ömrüme
gel seninle
bir ayna yolculuðu eda edelim içimize
ve seyrine dalalým b’izsizliðimizin
üç vakte kadar çýksýn bütün fallar
ya mahþer yerini andýrsýn bu sessizlik
ya cennetin kapýsýný aralayalým
arýnarak bütün günahlarýmýzdan
gel seninle
gül bahçesinden güller devþirelim
güller senin yaralarýna merhem
dikenler benim ellerime yara olsun razýyým
razýyým sana da sensizliðe de
yeter ki bu kýyamet gibi üstümüze çöken sessizlik
yalanlarýn cirit attýðý bu hadsizlik
riyalarýn yüzünü yýkadýðý bu kirli sular
ve sinsice her yerimizden ýsýran yýlanlar olmasýn
olmasýn gayrýsý
aynalara düþen gölgelerin karanlýðý
gel seninle bir aydýnlýðýn doðumunu seyredelim
ve hatta doðuralým aydýnlýðý
hani diyordu ya çok eski bir þarký
"yeter ki onursuz olmasýn aþk"
gel...
gün bugün...