Þiirle anlat desen, i mgeler boðar beni.
Yazmaya gücüm yetmez, yüreðim dile gelir.
Suya vuran aksinde, yakamoz yutar beni.
Güzel ten bensiz olmaz, yüzer sahile gelir
Ruhun öyle güzel ki, susar mý hiç bu aðýz?
Seni neyle anlatsam, hangi dil hangi aðýz?
Bunca tatlý sözüme, sütü sað verir aðýz.
Aðzýndan bal damlasa, cahil tahlile gelir.
Sana güzel demeyen, gözüne çektirmiþ mil.
Bataklýkta yürüsen, týrnaðýna deðmez mil.
Yüzmeyi çok seversin, “Gel” desem hepsi kaç mil?
Bir de kazak örersen, Kabil Habil’e gelir.
Hava soðuk üþürsün, þimdi aylardan Ocak,
Odun yýðsam bahçene, tutuþur hemen ocak.
Taþ yok diye dert etme, daðýn her yaný ocak
Karlar yaðsa da artýk, sýcak tahsile gelir.
Eteðe koyu kumaþ, kemere siyah toka,
Uzunca saçlarýna, yakýþmaz mý hiç toka?
Karþýlaþýnca eller, þart olur artýk toka.
Büyü öðretmez Marut, Çeh-i Babil’e gelir.
Suskun kalýr dillerim, bilmem bu nasýl devir?
Borçlu olsam da gam yok, evi yaparým devir.
Araba ýsýnmýþsa, araþtýr bak kaç devir?
Yok edersek kötüyü, iyi temsile gelir.