üstüme yürüyor þu dað sanki
ne zaman býraksan elimi...
I
bütün huzrumu kaçýrdý yine
þu uçan kuþ sürüsü
bir martýnýn baþý çektiði
cilalý bir güvercin parladý sonra
ve güneþ gibi sokuldu camdan içeri
baktým uyanmamýþsýn
baktým mý dedim ne büyük hata
seni bakmadan da görmeliydim
kalbimde atýyor hâlâ güzelliðinin ilk harfi
ama kusura bakma
sen inandýn diye gökyüzü kýzýldý
sen inandýn diye güller kýrmýzý
inandýn diye çarþýlar sýkýcý, pazarlar kalabalýktý
sakýn kusura bakma olur mu
toprak bile kurutuyor o gülleri
II
geceler ne kýsa sabahlar ne uzun mu dedin
ben her sabah ama
balkonlarda dolaþtým apartmanlarý seyrettim
bir sokak koþtu üstüme kan ter içinde, acýktým
yaramý ýsýttým akþamdan kalan, seni aradým
ve güneþ geçmesin diye baþýna
þapka taktým yaramdaki a’ya
özlemiþ olmalý o uçurum bile beni
kirlenmiþ bir yer burasý deðil mi
çamurdan yapýldýk nasýlsa
ama sen yine de temiz kal olur mu
deðmesin diye tanrýnýn o putsal eli sana
emredeceðim arýnsýn diye günahlarýndan ona
III
üstüme yürüyen þu dað olmasa...
Irmak - Haziran / 2015