ben geceleri faili malum þiirler yazarým bir köy yakýlýr uzakta ve çýðlýklarla inler dünya her çýðlýkta bölünür Batman’ýn uykularý faili meçhul bir cinayet olurum..
yakýlan köyümde yitirdim yaþanmamýþ çocukluðumu Halepçe’de vurdular gözümden sakýndýðým umutlarýmý seni haddinden fazla seviyorum yüzümü koparýr mýsýn yerinden
seni kendimden saðýyorum beni benimle baþbaþa býrakma çabuk al cep aynamý ve git! sen varken kendimle baþbaþa kalýyorum hayatýma kattýðýn kirli öyküleri ve babasýz çocuklarý bana býrak çabuk git! seni yakýlmýþ köylerimden yaralý aðýtlarýmdan türkülerimden zýlgýtlarýmdan biriktiriyorum ve ben tarihe bir ünlem koyuyorum kocaman bir SON ol! .. çünkü ben sonlarý bile kendimden çok seviyorum
acemi tarafýmdýn istedim ve ansýzýn gittin seni bana sordum senden sonra ziyan oldum þimdi cevaplýyorum anlamsýzlaþýyorum ya sen bana bensiz kimsin ve ben sana sensiz kimim ikimiz de yokken birbirimize neyiz sus! .. ziyan olursun
sende depremler olurken ben masum ýþýltýlý beyaz bir sonbahardým üþenmedim bütün yaðmurlarýmý sana yaðdým yasak ve yitik bir aþkýn suretinde bütün umutlarýmý yaktým
herkesten sakladýðým bakir kokulu ’istanbul þiirim’ gibisin bercestesi sen olan yani; ’bir þehir nasýl böyle baki bir canan olur anlamayaz insan ömründe bir kere Ýstanbul olup geçmemiþse dünyadan’
bundan sonrasýný kendime susacaðým kimse bilmeyecek kýyýsýz yalnýzlýðýma vuran gözlerini ve sözlerin en güzelini bana sustuðunu hiç kimse bilmeyecek bu þiirden çýkýp gideceðim..
dedim ya ben geceleri faili malum þiirler yazarým tetiðine basýlmýþ bir silah gibi sarsýlýr batman bir anne dul bir geceye sarýlýr cami önünde bir adam babalýðýndan vurulur bütün çocuklar birazdan aðlayacaktýr
terkettiðim þiirden sonra bir parkta rastlýyorum sana mendil satan bir kýz çocuðuydun adýn züleyha bir Türk kýzý ürkek ve nazlý duruyordun tarihin en ince sýzlayan yüreðiydi ürkekliðin aþkýn bin yýllarlýk yazgýsýný anlatan bir þarkýydý sesindeki dua konuþtum seninle beni çok duygulandýrdýn yaþýn yedidir daha yüreðimdedir artýk o sýzý
duygusallýðýmda bir çocuk aðlamaya baþladý uzakta sana onu anlatacaðým; adý ’rengin’ bir Kürt kýzý elleri yüreði küçücük tedirgin bakýyor bakýþlarýndaki tedirginlik bin yýllarlýk yazgý aðlýyor; gözündeki yaþ ülkesinin iliðindeki hasret ve anasý sever onu çünkü yüreðinden doðurdu bir Kürt kýzý ’rengin’ gözyaþý iliðimdeki öfke yüreðimin en sýr yerinden vurdu sýrf bu yüzden evimdeki bütün atlaslarý yýrtacaðým
aðýtlar geceyi yýrtarken uykusunda irkiliyor dünya gözlerindeki tedirginlikle örtüyorum yüreðimi bir düþün yanýk baðrýna sokuluyorum usulca; çamura bulanmýþ kýrýk bir misketi anýmsatan çocukluðumun sütü kesik süt annesi bir kadýn evini yakmýþlar aðlýyor vataným; yakýlmýþ hayallerim aðlayan analarýn yurdu vataným sözcükler hain olmasa daha çok þey yazacaðým
seni düþünüyorum sonra kiminle seviþsen anne oluyorsun ona antik bir vadide vereme yakalanýyor bir zambak terkedilmiþ ufuklarla birlikte üþüyorum ve üþüyerek büyüdükçe çocuklar çiçekler ekiyorum dört bir yana tomurcuk tomurcuk büyüyor aþk
bir bir canlanýrken gözümde anýlar en sahte yüzüyle üstüme hýþýmla geliyor hayat ve ben bir þiirde kalmayý bu kadar isterken çekip.. çekip gitmeli diyorum bakýþlarýnda sapanýný gizleyen filistinli bir çocuk oluyorum aniden dört yandan þehirlere ölüm yaðarken aþk bize göre deðil HEYHAAAT..!
öyle sitemkar susma nolur beni hüzne ihbar ediyorsun tarih boyunca en ince sýzlayan yürek kimindir ve o sýzý þimdi evrenin neresindendir diye sorma bu azap nerde baþlar ve nerde biter bu suskunluk bunu en iyi sen biliyorsun
her þeyi biliþinden ürküyor þiir mavi bir düþ gören bütün þehirlerde þimdi sevdalar tayakkuz halindedir bense gözlerimdeki çocuðun ölümüne aþina biraz da faili meçhul barikatlar ardýnda hayra yormayý unuttuðun bir düþten sesleniyorum sana; býktým yenilgilerden n’olur gel ve beni bul!
kocaman bir yalnýzlýktan ölümlerden yýkýmlardan ve her dilde söylenmiþ sevda þarkýlarýndan kopup gelmiþim bu yalnýzlýða ararsan yitirirsin kendini bunu en iyi ben bilirim diyorum aðlýyorsun; kuru bir hüzün yaðmurunda ýslanýyorsun gözyaþýn nemlendirirken nazlý seherleri gözlerin gözlerime karýþýyor yitir beni artýk bu azap bitsin!
’ya kanayan bir dudak öpeceksin ya öptüðün dudaðý kanatacaksýn’ dedim güldün ne de öpülesiydi dudaklarýn gülerken hayatýma çirkin suratlý bir ayna düþürdün ne milattan önce ne de sonrayým dul bir insanýn þehveti kadarým iþte þimdiyim ve burdayým beynimi hangi fahiþeye armaðan edeyim? !
en doðru sorular çarparken suratýmýza gamzelerindeki rüzgar gözbebeðinin kokusunu ulaþtýrýr bana utanýrsýn uyruðuma uyacak bir ölüm bulmak zor gelir sana kal-u bela’da ruhunun künyesine kazýlmýþ aþkýný inkara yeltenirsin..
ey gül yapraðýnýn ve þarap tadýnýn esrik sýzýsý ey renklerin kirlenmeyen yasasý ortadoðunun çýkmaz sokaklarýnda kurþunlanan ömrümün yargýcý solma! bilesin ki gül solarsa öfkesi kýnsýz çocuklar üþür ýþýldamak haram olur sokak lambalarýna çünkü feodal bir yaradýr bu sevda kýlcal bir zulümdür biraz da; dört bir yana ekilen zambaklar iþgal altýnda kalýr..
yine de biz hiç yýlmadýk tarihin küflü karanlýklarýndan aydýnlýk gecelerin çocuklarýyýz biz züleyha durmadan umut serperiz karanlýklara bu þiir bitmeden bensiz hiç bir güneþ doðmayacak aldýrma! kýrgýn bir deliliktir benimkisi ülkemin iliðine düþen zulüm cemreleri tükenmeden ahularý bilemek haramdýr sen üzülme, sadece gülümse vakti gelince gitmem gerekecek bu þiirden
ne bu þiir ne de bu þehir önemsiyor yüreðimdeki sevdanýn aðýr devinimini bir sen farkýndasýn be rengin kürtçe gülümsediðimin züleyhanýn gülüþünden kan damlýyor genç kýzlarýn haremlik parmaklarýna her yanýndan yýrtýlýyor mintaným ne vakit gülmeye yeltensem bir kuyu imliyor yerimi iþte sýrf bu yüzden yeri gelince ansýzýn çekip gideceðim bu þiirden
dedim ya ben geceleri faili malum þiirler yazarým bir intifadaya baþlar içimin çocuklarý þiirin binlerce yüzünün ve kýrmýzýnýn binlerce tonunun görüldüðü ölümün ve kanýn mecrasýz aktýðý dünyanýn mazlum topraklarýnda
bizim ölülerimiz bile gülümser hayata mý kapýyorlar gözlerini yoksa yeni bir dünyaya mý burasý mý zulmün odaðý yoksa sözlerim mi büyüyen sevinçlerin olsun sevinmelisin züleyha sanaysa bu son vasiyetim rengin emzirme artýk gözlerindeki cesetleri
bazen anlamsýzlaþabilirim metin olmalýsýn ki deden de öyleydi mutlaka ben bu þiirden çok þey öðrendim züleyha renginle tanýþtýrdým seni rengin seni anladý sen de onu beni kim anladý ki zaten hiç bir zaman anlamamýþtýr gül o hükümdardýr zalim olsa da biz bükme boynunu diyoruz oysa hiç anlamýyor ondan baþkasý yok baþka þarký bilmez bülbül
ben varým! ! geven derler bana bizim oralarda baharda deðil kar kýþ boranda yeþeririm ve yanarým her hazanda bülbül iþte deðiþtiremediklerine katlanmayý öðrenmiþ mevsimler hep bahane güneþ her zaman doðuda(n)
sýrtý yokuþ olur nedense takvimlerin bu yüzden masumum çünkü yoruluyorum hem kim kendisini suçlar ki; her zaman hayatýmýza girip çýkanlar deðil mi zalimler ve mevsimleri her þeye benzeten þiirler þiirden ve aþktan olmasa bir kibrit çöpüyle yakarým takvimleri mevsim de olmayacak bir daha yamakta..
biz ise katlanmayý öðrenemedik daha çünkü bizim ellerde sevgiliye dava derler dava; güneþin ne zaman nerde doðduðu önemli kimle doðduðu da yoksa düþünsene papatyayý onca zulüm ve kýyým yaþamýþ bahtýmýz gibi kararmýþ bazen gülün çilesi zalimliðinden bülbülün ki sinesinden bahþedilmiþ ya papatyanýn ki neden..
ve sen mýh gibi çakýldýðým þiir sen! gah esrik bir Türk kýzý züleyha oluyorsun sesindeki eþsiz aþk duasýyla gah suskusunda vatanýmýn hüznü Kürt kýzý rengin þiire gebe-kýsýr gecelerim oluyor ama sen yoksun nerede ne zaman þimþek çaksa yaðmur oluyorsun ruhumun gizli bahçelerinde soluksuz bir hazandýr yokluðun diyorum çýðlýðýmýn yankýsýný susuyorsun..
ah be þiirin esrik kýzý ahh vatanýn inliyor dünyanýn dört bir yanýnda bak; mekke mahzun çaresiz ayasofya periþan hama ahh diye inler halepçe ise suskun ve ortadoðunun orta yerinde yaralý bir yürektir kürdistan!
tek frekanslý bir radyodan Türk sanat müziði dinlemek kadar sevimsiz bir gecenin sabahýnda baþlayýnca bu isyan gözyaþý olup aðzýma akýyor içimde biriken esaret ve biraz daha paslanýyor dilimdeki pranga yýldýz yýldýz ýþýldarken künyeme kazýlý sevda ’hepiniz birsiniz’ KALU BELA aklýma geldiðinde deðil zamaný geldiðinde bu þiirden gideceðim..
ve ben geceleri fraili malum þiirler yazarým gökten müruz ve ölüm yaðar þehirlere siren sesleri telsiz sesleri karýþýr aðýtlara ölüm hayata düþen son kýraðýdýr beyaz mý beyaz tedirgindir anneler kaygýlýrdýr babalar herkes kendi çemberindeki ölüme aðlar oysa herkes biraz da baþkasýdýr mesela babamýn býyýklarý kaygýdan beyaz..
babama bir açýlabilsem zulmü o an yok edeceðim güneþin saçlarý sarkarken gecden sabaha babam; hayatýmýn en anlamsýz ve en izdüþümsüz çýðlýk çýðlýða çýldýrtan suskunluðudur ve ben faili meçhul ölümlere en acemi müþteriyim Allah aþkýna söylesene züleyha sustuðun yerden solmaya baþlýyor ’rengin’ yüreðimi hangi güzele peþkeþ çekeyim..
bu kaçýncý oturumumuzdur hasrete dair omzumuzda kederin tek celsede boþanmýþ yüküyle bu hayat hengamesinde iki bilardo topu gibi çarpýþmamýzý neden çýlgýnca buluyorsun züleyha hayat ilk görüþte çýlgýnlýðý göze çarpan tek kuram deðil midir ve mucizeler yaþama pamuk ipliði ile.. bu sevda yitip gidecek gecede bu þiir kalacak hasreti nazlý sabaha gözden çýkarýlmýþ yaþamlar bize baðlýdýr
bak iþte her þeyi unutup seni düþünüyorum bir yangýndan arta kalan sis ve duman oluyor üsküdar koynumda diþimden týrnaðýmdan arttýrdýðým ve yitirmekten korktuðum umutlar ve karþýmda gözleri yýldýz yýldýz çöpçü çocuklar sýrtýmý sývazlýyor gözler(n) her sabah kaldýrýmlara düþen bakýþlarýný arýyorum savruk ve daðýnýk duruþunu ki böyle bir duruþa þahit olmamýþtýr Ýstanbul’da kaldýrýmlar Ýstanbul dediðin sevimsiz ve siyah..
bu þiirde bana ait bir þey yokmuþ züleyha siyahý seviþim suadýn nevrotik hallerinden ezikliðim ’rengin’in iliðindeki hasretten ruhumun yýrtýklarý senin kan damlayan parmaklarýndan sevdam bezm-i elestin zindanlarýndan emanet sýrf bu yüzden bu þiirde senle gömülmeyi isterken çekip... çekip gitmeliyim günün birinde aniden..
binbir gece masallarý deðil anlattýklarým bilemezsin; bir sevdada kýrýntý bile olamadan yitmek ve yitirmek acýdýr acýtýr dipsiz göllerin sularýndaki sessiz nilüferleri faili meçhul ölümleri kanýksayarak beynimdeki zincirlere aldýrmadan baþýmý aþktüyü yastýklara koymayý düþünmek bembe gecelerde...yalandýr anlamsýzlýðýmýn ateþinde can çekiþiyor bu þiir geceler acýdan koyu kýzýl..
hala anlamadýn mý kimse anlamayacak beni bilmeyecek bütün acýlarýmý senden ödünç aldýðýmý gömleðimi yusuftan cüretimi ’rengin’in sevdasýndan almýþým ben sevmelerin ustasýyam leylican iþte bu yüzden elindeki kavalýyla mozarta eþlik ediyor sýrtý ve umutlarý yamalý bir çoban evrensellik; cudiden evereste uçan bembeyaz bir ölüm ve sýrf bu yüzden evrenselliði ve þiiri çöpe atýyorum
yýpranmýþ kelimelerle anlattým seni özür dilerim taa dedemin içini delen bakýþlarýmý gizledim senden ve herkesten artýk korkmuyorum züleyha ve daha çok seviyorum seni gözlerinin rengini yanýna almadan ve saða sola bakmadan þiire aldanmadan hiç habersiz çýkýp gelmeni istiyorum sonra da ansýzýn çýkýp gitmeni bilenler bilirler söz sanatlarýndan devþirerek yazarým bu þiiri yazarým da.. duvar dibinde aðlayan çocukluðumun bir damla gözyaþýnda boðuldu bildiðim tüm felsefeler..
yüz asýrlýk bir yazgýnýn çocuðu(yum) ve bin yýllarlýk umuda gebe bir yaþam! öyle yadýrgý bakma bana hiç bilir misin ki bazý þiirler neden aðlar aç yüreðini ve dinle acýlardan süzülmüþ bir umudun eþiðinde doðmak ve uyanmak her sabah bir namlunun glgesinde yüreðinde yarým asýrlýk bir toprak damýn metanetini taþýmak ölümle kapý-komþu bir yaþama sarýlmak direnmek düþünmek sevdalanmak umut tandýrýnda piþen sýcak bir ekmekle kuru soðan yemek Þýwan dinlemek sonra ’mýn beriya te kýriye’ ve ve ve ve’ler ki þeyh mehmed emini gömmek yüreklerin en yerlerine ve aðlar mý bir insanýn þiiri aðlar iþte aðlar anla züleyha ve ve ve’erkilerini susmak
üçler yediler kýrklar aþkýna kýrk asýr geçse de tek sýrrým adýn kalacak geri kalaný anlatacaðým hatýrla tüm bunlarý kazý künyene üzerine akþam kýzýllýðýnýn çöktüðü çölüm ben ölüm dedim aþk dedim isyan dedim adýna bir hiçliðin destanýný anlattým hala anlamadýn mý asanýn yardýðý kýzýl bir denizdir artýk yüreðim mahzun akarým dünyanýn her yerinden sýrf bu yüzden; her kabusu hayra yordum züleyha bakýþlarýndaki ayýn þavký vurunca yüzüme kendi hüznünde boðulan aysar bir gölüm ben..
þiir yolculuðunda susmuþken kendime bir i mgenin kovuðunda buldum seni sevdan çetin bir devinim oldu içimde kürt kýzý rengin dedim yadýrgadýn türkün kýzý züleyha dedim kanadýn ödünç gömleklere gözlerimdeki umudu yitirdim gecelerde bütün yolculuklar kadar renkli ve bütün kervanlar kadar ahenkliydin ölümün kuyusuna rehin verdim ömrümü sustuðun adým çýnlasýn kulaklarýnda züleyha..
ve sen batmanýn þiirli gecelerinde gelirsin aklýma bu þiiri ifrit yapýp yolladým sana ki yüreðinin tacýný gönlüme taþýsýn "süleymanýn asasýndan düþen kurt gelip yüreðime düþmüþ zamansýz " sahipsiz bir asa gibi yýpranmýþ kýrýlmýþým cinlerin nazý ele verdi gözlerini sen de sebe melikesi kadar zalimsin bir de kutsal rüzgarlarýn yalancýsýyým beni deðil bu þiiri bir de hiçliði sevmiþsin..
dedim ya bu þiirden çok þey öðrendim büyüdüm seni yoðurdum sen yaþa beni ol’dur uzun vadeli ticaret bu kýsacýk hayatta anla ki tomurcuk bir yansýmadýr bulut sevimli bir yadsýma ve hidrojen spastik doðumdur aha hiroþima!.. daha ne diyeyim ne diye anlatayým ki; dün ile yarýn arasý konsantre bir andýr bu gün sonrasý yoktur an içre sonsuzluklarýn çift baþlý bileþkedir aþk: dilemma madde ikizlerin özürlüsü aç gözlü bir ölüdür diðeri insan muamma þiir biter ten ölümlü ruh ölümsüz aþk sonsuzdur züleyha...
Sosyal Medyada Paylaşın:
Rampaların Ustası Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.