Bir Tanrý beni karþýdan karþýya geçirirken elinden düþürmüþ.
Ölmüþtüm, hatýrlamýyorum.
Senden duyduðum kadarýyla cesedimi bir þahinin bagajýnda taþýmýþlar.
Seni kadýn olarak cesedimin baþýnda basmýþlar.
Ýnkar etmiþsin.
Bir kuyunun koyu suyunda yýkamýþlar beni.
Genlerim çatýrdamýþ.
Kendimi Yusuf sanmýþým.
Gömleðim önden yýrtýlmýþ
Ýnanmamýþlar.
Alternatifi yoktu bu acýnýn,
Ýlahi düzende boðuluyordum,
Perdeler sýmsýký kapatýyordu pencereyi
Ve nisan yasaktý diðer bütün mevsimler gibi.
Mevsimler…
Ahýn kýrk yýl sürecekmiþ
Ben Tanrýlar divanýnda keder deneði.
Ah kadýn,
Bilsem üstüne aþký giyinip,
Parmaðýný sur’un aðzýna týkayabileceðini,
Yani daha teþhir edilmemiþ olsa kýyametin alameti.
Ben yeniden doðururdum,
Seni beni…
Rüyasýnda bir melek beni görmüþ,
Tanrýya anlatýrken duydum.
Kuþlarýn kalbinden geçiyordum.
“Ýlla da kafesim kafesim” diye kendini þaþýran bir bülbül gibi,
Vatanýmdan geçiyor.
Kendimi bir kafese hapsediyordum.
Saçlarýndan örüyordum yalnýzlýðýn zindanýný.
Gözyaþýmýn tuzlu hanesinden bir yaþ daha düþüyordu.
Cebirden korkuyordum ilk okul yýllarýnda ama,
Parmak hesabýyla sayýyordum iç kanamalý günleri.
Kendimi amansýz bir denklemde buluyordum.
Bilinmeyen bilinmeyene,
Ürktü Melek,
Tanrým dedi tabiri ne demek.
Ve
Tanrý sus/tu
Bir kaçýþ planý yapmalý kendine bu adam
Yoksa onu ben bile kurtaramam.
Nöbetçi_Piyanist