MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

hicran
erolgürcan.

hicran





yýl bindokuzyüzondört
tam bir yüzyýl geçmiþ hicranlarýn üstünden

























ben
Boðaziçinde
durgun sulara mahkûm
kederli bir vapur iskelesi






sen
kandilli de
açýk unutulmuþ
bir yalý penceresi






hoyrat rüzgarlarýn savurduðu
naçar eller misali
feryad- ý figan
azâdeye bigân
cariyeler emsali
çýrpýnýr durur perdelerin







tarifi gayr-ý kâbil
gözlerinde yine o limon küfü keder
sen sustukça
ben sustukça
yosun tutar kelimeler







böyle kederli akþam saatlerinde
yüzümü ne yana çevirsem
nereye baksam
avutacak söz bulamam
derin hasretlere teþne melâli
benim de içimde birikmiþtir
sen benim en uzak ülkemsin
hali





yýl bindokuzyüzonyedi…





kar geceden apansýz boyamýþtýr
o elimden ne gelir halini Ýstanbul’un
beyaz ve sessiz
bir boðaziçi sabahýdýr






boðaz dediðin buzlu akan bir nehir
anne nefesinin anca ýsýtabildiði
derin bebek uykularýndadýr þehir






gaz yok tuz yok bez yok
yokluklar uyurken nicedir
alýþýldýk uykusunu





vicdan-ý insan olan bu aralar
illa ki meþk olsun diye
aðýr yaralý aþklarýný
anlatmak zorunda bile deðildir

bütün sevdalara dair sözlerini
ertelemelidir





yýl, halâ bindokuzyüzonyedi





yârdan yârenden bi haber
kýrlardan kýrlangýçlardan uzak
içine kapanmýþ bir ortaçað þehriyim
kuþatma altýnda geçiyor günlerim





bir daha dönüp bakmak hevesiyle
ne gönül köþklerim kaldý bu þehirde
ne Yerebatan Saraylarým





alfabede sýðýnacak bir yer arayan
bir Ý harfi kadar yalnýzým
mahçup ve ürkek
ikimizin de üstünde
bir aþaðýlanmýþlýk
bir sövülmüþlük hali

bir Ý stanbul
bir de ben




içimize içimize sönmüþüz
kendi içimizden üþümüþüz




esaretin o tedirgin ve bezgin
kuþ kanadý akþamlarýnda
uzaklardan bir yerlerden
seslenen kederli tanbur
çoktandýr kaybettiði
asude günlerini arýyor
hep o kahýrlý þarkýnýn
feryatgâr nakaratýnda
elleri titreyen
kararsýz sazendenin mýzrabýndan
þikayetler ediyor






sebebini bilemediði
tarifsiz kederlerde takýlmýþ kalmýþ
taþ kalpli bir plakta
dönerken o hüzzam beste
kurtaramýyor bir türlü
aðýr yaralý yüreðini
bir daha
bir daha
kanatan gramofonun
zahirli iðnesinden




yýl, bindokuzyüzkýrkdört





yine mi savaþ
yine mi acý
onca ayrýlýk varken





Lilian adýnda o yalancý keman
yapmacýk hatýralar çalýyor
her gece
Krapen’ in aynadan aynaya duvarlarýnda
ben bütün zamanlarýn ve acýlarýn
savaþ zengini
rütbeleri sökülmüþ tekmil aþklardan
yenik paþazade düþkünü





Pera’yý boydan boya
Ýstiklal caddesine doðru
þu sefil suretimin peþinden
serseri bir rüzgar gibi sürüklerken
alkol duvarlarýna çarpa çarpa
kaçamadým ya ben de her türlü
esaretin yasaklý sokaklarýndan
mazi denen o hicranlý þarkýnýn
kýrýk dökük gamlarýna





ne yapsam ne etsem
avutamýyor hiç bir keder
bükmüþ boyuncuðunu
kýrlangýç sesli
kýrlangýç bakýþlý bir kýz çocuðu gibi
Ýstanbul
karþýmda aðlarken





mürekkep mavisi kaðýtlar kaplýyorum
sýmsýký kapalý yüreðimin camlarýna
ömrümün karartma akþamlarýna





ah hep o sinsi zamanlarda
akrep sokulurken yelkovana
karlý kýþlý mazilerimden
ne bir ses
ne bir nefes
dönüyor hatýralarýn üçü beþi
bir tek
dönemiyor yar…






teselliye muhtaç ruhum her sabah
alkol koðuþlarýnda açýyor gözlerini
hüznünü naðmelere sardýk dün akþam
lakin durmuyor kanaman, derken
çaresiz gözlerini alýp kaçýyor
doktor önlüklü bir gazelhan






yine en dibine vurduðum
o derbeder saatlerde
uzak ve cýzýrtýlý bir radyo istasyonu
bulmuþ getirmiþ
verem rengi hatýralarýmý
Moskova radyosunda
yorgun ve kalabalýk
Kýzýl ordu korosunu





iflah olmaz kederli yalnýzlýðýný
çaresiz baladlara sarmýþ
intihara meyletmiþ bakýþlý
o küskün sesli tenor
Yevgeny Balyaev

“ociy cernye” diyor
boþver bu da geçer diyemiyor
lakin
yüz elli ruble maaþlý memur
elinden bu kadarý geliyor






Volga’dan akan buzlu sulara
bakýp bakýp ah ediyor
benim damarlarýmdan kimbilir kaçýncý duble
buzlu votka geçiyor






ah dedim… ah
kötü kader
en uzanamadýðým yerlerime
vuruyor hançerlerini
þu âhir ömrümde
tek bir aþka yenilecekmiþim meðer
bu da bana
tersinden yazýlmýþ
eski yazý kader






avunmak gayr-ý kâbil
piþmanlýk dediðin
boþ bir kanarya kafesi
birkaç nefes çekilip atýlmýþ ahlar
yerlerde beddua izmaritleri





ne çok aný biriktirmiþiz
köleleriyle gömülen firavunlar misali
hatýra dediðin
buz tutmuþ bir aynanýn
içinde donmak gibi





ne çok aðýr
biriken kahýr
bir unutup
bir unutuldukça
ruh önce bu haline þaþýyor





þüpheli alacaklar defterine
düþtükçe tek kalemde ömür
ne aldýðýný
ne verdiðini
doðru yazamýyor nihayet
ömür dediðin
uzun süren bir takastan ibaret






yýl hâlâ bindokuzyüzondört






bütün rütbelerim söküldü ya
yenile yenile bütün aþklardan
yüz yýl sürecek bir sürgünmüþ meðer
hüzünlü bir ömrün mahþeri
tahta merdivenlerde gittikçe uzaklaþan
beyhude geçmiþ bir hayatýn
ayak sesleri






kesirli sayýlara bakar gibi
bakmayýn yüzüme
hayatýn çizgilerine basmadan
geçemedim ya ben hiç bir oyunda




yýl artýk neyse ne




oyun bitti




yandým ben…

































Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.