böyle baþlarmýþ ölüm
sansarlar yavaþ yavaþ kemirirmiþ
her kývýlcýmda bir yangýn
yürekler ateþe kesilirmiþ
söz etme kavuþmalardan
býrak sayfalar boþ kalsýn
ölüm daðýnýk
bütün cesetleri topla giy kendine
sus, öylece kal
okyanus kucaklayan çýkmaz sokaklar
ve anahtarsýz kapýlar bilir bunu
kanayan uçlarýnda karanlýk göl, canlý cesetler yýkanan
ve gel-gitlere býrakýlan mutluluk
ölen günün aðzýnda
o doðmak bilmeyen çocuk
atlasýna umut diye açtýðýn yelken, titrediðin tenha
asaletsiz zat, ipliði pazara çýkmýþ bir cellat
býrak yürüsün
çürüsün toprak, çürüsün ceset
bakýþsýz
haykýrýþsýz
yankýsýz bir nihayet
böyle zehredilirmiþ
böyle tüketilirmiþ hayat tozdan tülün ardýndan
çoðalan yozdan yobazdan sorma
arama hükümranlarýn þölen sofrasýnda
kartallarýn akbabalarýn uçtuðu dorukta
her daðýn ardý karanlýk deðil mi
döner hiç durmadan, býçaklar döner
ekmek
kan
ve leke
iç-içe
gözlerin
saçlarýn düðüm
hayat düðüm üstüne kördüðüm
askýya alýnca birileri
yolcusuz yollarda beklediðin
sahiplendiðin kýþ deðil mi
çýð düþer gibi býrak kaysýn toprak ayaklarýnýn altýndan
acý; o dinmeyen meret
dokunamadýðýn, tutunamadýðýn dolanan damarlarýnda
avuçlarýnda bir tutam karanlýk
mühürlü mahzen
ah, sen..!
sen ak / akabildiðin kadar
ak acý su/ yol senindir
kesiverdin gözlerimi karanlýða
soðuk bir vedaydýn dolandýn boynuma
yürü cellat
güneþ düþmüþ aðzýna, yol senindir
benim adým sonbahar
unutma
s o n b a h a r / s o n s u z a / k a d a r / t ü k e n i þ t i r
*Müsadenizle*