Dilin her zerresinde od dumaný saklanýr
Köz köz olmuþ alfabem hicranýnla aklanýr
Sükût-u hayal olur ve lâl ü feryat kopar
Gamla evlenen gecem her dem yârine tapar
Yol iz bilmez efkârýn kederli vaveylasý
Kiminin Mecnun’udur kiminin de Leyla’sý
Aðulu bir kaderin lezzetsiz aþý gibi
Damarda dolanýr dert gözümün yaþý gibi
Ah-u zar kulun kahrý nicedir bilen var mý
Gamzesinden katre-i baraný silen var mý
Sadâ gelmez suâle, kulun hayrý kendine
Mahþer gününde dahi akýl ermez fendine
Bakarsýn ki o peyker su gibi aziz, râna
Sîneye yönelince gam içirir cânâna
Nice insanlar gördüm kalp gözüm b’aþka gördü
Nice insanlar gördüm ruhuma kefen ördü
O kefen ki giydiðim en hakiki libastý
Ecel gelip ruhumun üstüne þevkle bastý
“Fîrak yakýndýr” dedim, güldü bana ahali
Þems-i hakikat doðar, batmaz kulun ahvali
Devran tersine döndü düze çevir ey Hüda!
Gayrý görülmemiþtir bunca gaflet ü cefa!