Hasret yaðýyor üzerime þehrimin yollarýnda.
Duygularým sýrýlsýklam.
Kaldýrýma taþan sel, ayna olurken bana,
Yanaklarýmdaki özlem damlalarý
Temizliyor yüreðimden kopan bulanýk çamurlarý.
Gök delinmiþ, su kaynýyor her yerde.
Asumanýn kýrbacý vurdukça topraða,
Köpükler fýþkýrýyor yollara.
Hain bu kara sevda!
Bana deðil, kentime veriyor ceza.
Oysa sebep de belli;
En büyük ceza, aþk derdi…
Sýðýndýðým saçak altý,
Eskinin izbe meyhanelerini hatýrlatmakta.
Hani, o duman altý,
Duvarlarý mutsuzlukla delik deþik,
Tavanýnda birikmiþ efkâr bulutlarýnýn
Damla damla keskin nem kokusuyla yýkadýðý,
Beyaz bardaklarýn tokuþup,
Zoraki umut daðýttýðý dert hanelerini...
Hasret sarhoþu yüreðim,
"Yürü" dedi, "At adýmýný, aldýrma sele!".
Götürecekti özlem taþkýnlarý beni
Karlý, soðuk bir kente...
Sel bir hiçtir vuslata açýlan yolda.
Bulutlar aðlýyor; alevin saðdýðý kýzýllýklarda.
Asasý aþk, urbasý sevda,
Ayaklar yalýn, perme periþan;
Düþtüm yola, olup bir seyyah,
Býraktým kendimi ebemkuþaðý taþkýnlarýna.
Amansýz kulaçlarla vururken seraba,
Vardým, kýþ ülkesinin yamacýna.
Hasret bitiyordu, duygularým çok hoþtu.
Lakin yaklaþtýkça gördüm ki; karlý kent boþtu.
Özlem evi karanlýk, diðerleri loþtu.
Bedenim titredi o an, yüreðim coþtu.
Ruhum, yitik bir hayalin mengenesinde boðuþurken
Son bir gayretle meçhule koþtu.
Gidemedi, dizlerinde hiç derman yoktu;
Burnuna buram buram sevda koktu.
Yýðýldý oracýkta, gözlerini dikti soðuk kente;
Son sözlerini söylüyordu belki de...
Ey kýþ ülkesinin eþiðinden direnen ses!
Bozma, önümde uzanýp giden mavi efsunu!
Ýçimdeki kinimle, kýyasýya savaþa itme beni.
Ayaklar titrek, kayalar nemli...
Sustu...
Beden koþarken ruha,
Ruh koþuyordu vuslata...