’yüreðimin düðmeleri koptu
içime dolan soðuk
rüzgarýn arsýzlýðýndan deðil’
rotasýz çýkýlan yolculuklarda
kaybedilmiþ adresler kadar kimsesiziz þimdi
nefesimizdeki hiçliðin kokusu vuruyor
yüzümüzün duvarlarýna
buharlanýyor geçmiþ
’sence
ölmek için doðru zaman mýydý aralýk
ve gidilir miydi
kahrolasý bir pazarteside’
saçaklarda saklanmýþ korkularýn
kaygýsý düþüyor kaldýrým taþlarýna
þimdi ben
nereye bassam yabancý bir þehir aðlýyor
ayaðýmýn altýnda
þimdi sen
nereye dönsen yüzünü
yalancý bir yüze bakýyor gözlerin
þimdi biz
yabancý iki þehir kadar uzak
yalancý iki aþýk kadar ölümsüz
ama
ýslak bir kedi yavrusu kadar zavallý..
(artýk ölebiliriz)