oysa ben sana sevda büyütmüþtüm nazlý ve ince
þimdi hangi kelebeðe deðsem düþüyor kanatlarý, ölüyor gözlerimden
kýyýsýz bir gece baþlarken þehirde
anason kokuyor yine sokaklar
acýya salýyorum kendimi
içimde yaðmur çürüðü
yüzümde zemheriden miras gülüþler
ne haldeyim
bir bilsen
bu akþam
hüzün içireceðim þiirlerime
caným bir türkü istiyor sýðýnacak
bir de çay demlisinden
bir bulutu çekip sonra gökyüzünden
bir kaldýrýmýn dizine koyup baþýmý ýslanacaðým
aramasýn beni kimse
bilmesinler mendilimin renginden
sýcaklýk senden bulaþmýþtý bana
bu neyin üþümesi bilmem ki
bir yer sýzlar içimde derin
rüzgar kýrbaç gece buz ellerimde toplanýr hüzün
hep ayrýlýk mý doyurur karnýný karanlýklarýn
bir isyan kelepçelenmiþ gözlerime
yanaklarýma yaðmur
sevda akar gider mi sandýn bitmeden ömür
ben acýlarýmý öptüm de uyuttum bu gece
yüreðimde gül ölüsü
lodos vururken yüzüme
hüzün saðdým ayýn þavkýndan yine
yerimi yurdumu düþürdüm haritadan
mülteci yazdýrdým kimliðime
ama hâlâ gökkuþaðý saklý içimde haberin olsun
Mart/2014/Antalya
Sýtký Özkaya