düþündüklerini düþünmekten yoruluyorum bu ara
ki
aklýmý hangi þarkýya emanet etsem
adýný sayýklýyor nakaratý
biiraz öteye gideyim dedikçe kendimden
çocukluðuna çarpýyor çocukluðum
sonra
saklambaç oynuyoruz satýr aralarýnda
elma deyince
çýkmýyorsun da üstelik
sistematik bir hezeyana dönüyor günler
pazar dan baþlayýp
ertesine varana dek
ayný çoklukla baþetmeye çalýþýyorum
git gide karmaþýklaþan yokluðunla
üst üste koyup deviriyorum tekrar
dilimin ucunda biriken kelimeleri
ve
saðýný solunu unutuyor gök kuþaðý
her cümle
siyah giyiniyor
öyle oluyor iþte
öyle saçma sapan geçiyor günler
öyle sýradan
öyle yalnýz
öyle sensiz...
öyle
kendimsiz!