hiç bir yol tabelasý tarif etmiyor þimdi
yanan þehirlerin baþkentini
ölü topraðý dökülmüþ
bir avuç bahar sallanýyor kirpiklerinde ay’ýn
bu sokakta ölenlerin
üzerine bulutlar örtülüyor artýk
ve selasý
Tanrý’nýn çýðlýðýndan çalýyor sedasýný
güz bozmasý ayrýlýklarý kundaklýyor
yeni yetme bir Mecnun’un annesi
kaldýr gözündeki perdeleri
bir dön de bak arkandaki cehenneme
ecelin yanýyor
ne giyse üzerine
çýplak kalýyor beddualar
þeytan ýsýrýyor yine
sol tarafý yaralý kadýnlarýn dillerini
tahrip gücü yüksek
bir yýldýrým düþüyor gözlerine göðün
ölen melekleri gömüyor önce
yüreðine yaðmur yaðan çocuklar
sonra
kendilerini
bilmem kaç bin gün önce döþenmiþ mayýnlar patlýyor bir bir
aklýmýn uçurumlarýnda
toprak rengi bir yas tutuyor kýrlangýçlar
pusu kuruyor akrep yelkovana
önce kendini öldürüyor zaman
sonra beni