Mutluluða tünel kazmak gibiydi sana kavuþmak
Daha dün gece oturdum düþlerimin üzerine
Bir de baðdaþ kurdum ki sorma
Yer sofrasý da hazýrdý, kasnak da örtü de...
Bir de iþtahlýydým ki, sen de açlýktan gözü dönmüþ bir it
Ben diyeyim ölümüne susayan bir çöl devesi
Ýnanýr mýsýn önümde bir kazan dolusu huzur vardý
Bol kepçe içmek istiyordum,
Suyuna ekmek bandýrmak,
Nefes bile almadan mideye indirmek tanelerini...
Adrenalin tavan yaparken,
Aþçý elinde iki çubukla geldi yanýma,
Çatal kaþýk bekliyordum oysaki, hatta en hasýndan bir kepçe
’Waribashi’ dedi yüzüme acýyarak bakýp
Aldým kürdan gibi ince çubuklarý elime
Bir huzur tanesini mideme indirmek bir saatimi aldý
Bir saatte bir huzur...
Bin waribashide bir ömür...
Güneþi gökyüzünden indirip
Avcumu ýsýtmak gibiydi huzura doymak
Zor elde edilen, çabuk tükenen, hazmedilemeyen,
Yakan, kavuran, yeniden acýktýran...
Karnýmdan gelen gurultulara aldýrmayalý meðer ne çok olmuþ!
Bilir misin Arnavut Kaldýrýmlý sokakta yürüyorduk
Meçhul zamanýn dipsiz kuyusunda cirit atarken
Sonra nefes nefese oturmuþtuk dut aðacýnýn altýna
Kara dut hem de...
Aman ne çok severdim, ne çok
Koparýrdýn hemen bir tane,
Atardýn aðzýma,
Çiðnerdim onu,
Mest olmak deyimi o zaman mý yazýldý lugata dersin?
Parmak uçlarýna üflerdim nefesimi
Sen de bulutlara salardýn yaðmur yaðdýrsýn diye...
Biliyor musun?
Çook uzun zaman oldu kara dut yemeyeli,
Nefes nefese kalýncaya dek koþmayalý,
Saadet þerbetinden içmeyeli,
En önemlisi de ne merak ettin mi hiç?
Yaðmurlarýn hayrý yok epeydir...
Bu sene bereketli deðil mutluluk salyalarý...
O zamanlar Saraybosna’da gökten kan yaðýyordu
Belki de Gazze’de katlediliyordu masumiyet
Ya da Ezo Ana’nýn on beþlik torununa kýyýyordu bir cani
Ne bileyim Erciþ’te enkaz altýndaydý insanlýk
Ama pardon orada ölüm vardý
Kendini bilmez dudaklarýn zafer nidalarýnda yakýlýyordu
Minik Ayþe’nin terör bilmez, kefeni bol cesedi
Bozuk saat bile günde iki kez doðruyu gösterir derken
Bak görüyor musun, tabularýný yýktým zamanýn elçilerinin
Nice zaman oldu ne bozuk saat,
Ne akrep,
Ne de yelkovan
Ritmik dönencelerin ayinlerini kutsamakta...
Her biri kaybetti ayarýný
Artýk ay/arsýz bir dünyanýn hüzne kurulan kullarýyýz biz
Ve onca gelgitler arasýnda sana kavuþmak
Ufku geniþ okyanusu tek elle kaldýrýp,
Dibinden boðulmadan geçmek gibiydi...
Huzur tanelerini mideme bol kepçeyle aþýrmadan
Bana saadet yok be gözüm
Bu yalan dünyada bize HUZUR yok!
Nisan / 2013