ÇİÇEĞİN HİÇ SOLMAYACAK

nasýlsa açýlýrdý bu sis
Allah vergisi koca yürekli
mavi gözlü adamýn gözlerindeki mavi umut
güneþle güne bakan/da/ki göz iz/ i/ leriydi




çýplak ayak
dað taþ, dere tepe
topraðýn gözleri çöldü
y ý l m a d ý l a r


tilki kaderin ayaðýna
çelme takmaktý tüm dertleri


ve onlar inanarak
yosunla taþ gibi sarýlmýþlardý birbirlerine



tek dilde ayný þarkýlarý söylemek
ölürcesine ya da ölmek gibi


kimse kimseye sormuyordu ahvalini
þimdi keder vakti deðildi
siyah sayfalardan çýkacaktý bu vatan


kara kara uðulduyordu denizler
kaynýyordu Ýstanbul
yýlmýyordu Paþa
varý yoðu Vatan(dý)



cennet kuþlarý yol gösteriyordu âsudeliðe
körlüðü çekiyordu güneþ
dolunay çalkalanýyordu suda



süngüler sürüldü yandý ciðerleri
kan içti toprak analarýn gözyaþlarýyla birlikte
dineldi / dirildi



bir meþale ile yeni bir ateþ yandý
diklendi bükük boyunlar
bir çift mavi gözden dökülen
yarýnýn aydýnlýk yüzü belirdi göklerde
yok oldu göç mevsimi
ölüm, son kavþakta pas geçmiþti onlarý


kasýrgalar indi daðlardan
ýtýr kokusu sardý ovalarý
taþýma suyla sönmüþtü yanan
ve s ü k û t altýna döndü


dünyalara bedel bir ses yükseldi Ankara’dan
bu senfoni bitmeyecek
size emânetim / dir dedi


rahat uyu Paþam
Fatma, Ayþe, Ali olduysa adýmýz
sana çýkar her yolumuz / borçluyuz
hakkýn ödenemez / bilesin ki
penceremizde duran çiçeðin* hiç solmayacak



Hâdiye Kaptan



’Atatürk’ çiçegi’nin adýný çiçegi bulan Wanderbit Universitesi profesörlerinden doktor Kirk Landin koymuþ olup bu çiçek tüm dünyada bu isimle üretilip satýlmaktadýr.



Sosyal Medyada Paylaşın: