"OL" İLE "OL" ARASI
Zaman kaç’a kuruldu, neresindeyim anýn?
Kalk gözlerimden gaflet! Kopmadan kýyametim.
“Ol” ile “Öl” arasý, kýymeti yok ki canýn,
Ehli toprak rýzkýyken, hem kemiðim hem etim…
Seyrettiðim âlemin nesine bu sevincim!
Beklerken dâr-ul bekâ, boþa geçen bu ömrü.
Kilitlenince dilim, kaybolunca bilincim,
Mümkün mü icra etmek, kula verilen emri…
Ah karaya belenen, saçlarýmýn beyazý!
“Sýrat” akla düþtükçe, tel tel diklenmektedir.
O ateþ ki aratýr, hem karý hem ayazý,
Lakin hâlâ günahlar, nefse eklenmektedir…
Yakasýz bir gömlekten baþka neyim olacak?
Günahý sýrta vurup, göçerken þu devrandan.
Þimdi gülen dudaklar, toprak ile dolacak
Kim kurtaracak beni! Mizandaki o andan…
Zulmetten kurtul nefsim, koþ delâlet-i nass’a,
Ýbretle gör ve dinle, her günah öyküsünü.
Sin’de Münker ve Nekir, baþa vurmadan asa,
Silkin de at üstünden, gafletin uykusunu! ...
03 Ocak 2008/Saat: 01:30
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.