Siyah Gelinlik
Aynaya son bakýþým gibiydi, sana olan tutuklu hâlim
Ve dünyaya vedânýn son provasý gibiydi kendimi görüþüm
Görüþ alaným yavaþça sisleniyordu
Perde kapanýyordu
Siyah bir gelinlik giyiyordu gözlerim
Kirpiklerim gelinliðin üzerinde sallanýyordu
Zaman geçiyordu
Gözlerimi her kýrpýþtýrýþým bir saniyeyi saniyeden daha fazla meþgul ediyordu
Kalmýyordu geriye hiçbir þey
Bardakça çay
Çiçeklerde su
Ellerimde sýcaklýk
Artýk bir þey göremeyecek kadar, karaydý gözlerim
Sözlerim terk etti yerini
Gömüldü, yüzeyde noktalarý bile kalmadý
Ulaþýlamayacak kadar derinlerde
Ancak kuvvetli bir hayalle ulaþýlabilir onlara
Artýk görmeye pek de gerek yoktu
Kuþ seslerinin rolü de tamamlanmýþtý bu masalda
Yerini kulaklarýma yerleþen uðultu almýþtý
Sýrasý hiç gelmeyecek bekleyen isteklerin
Gölgeler dolanacak bu aynanýn karþýsýnda, kendinden habersiz
Aynanýn masalýna kanacak
Her gelinlik giydiðinde gözler
Güzelleþtiðini zannedecek
Ama siyah baþka
Siyahýn hikâyesi içinde ve masalý yalnýz kendine
Siyahýn güzelleþmek gibi bir amacý yoktur
Tek amacý yok olmaktýr
Mutluluðu bir boþluk arar
Sürekli bir çukur sarar bu gelinliði
Ve bu ayna hep sahipsizdir
Diðer aynalar kadar çýplak
Ancak görebilene
Sana deðil de sensizliðin tam ortasýnda
Aynaya dönüþüyorum
Gözlerim siyah gelinlik giydi
Aðlamaya korkuyorum
Tüm gelinler gibi
Makyajým akacak
Gece kaybolacak
Gündüz ellerimdeki kýrmýzýda kaldý
Ben gecenin karanlýðýnda
Renksizim
Ayna var, gözlerim siyah gelinlik giyinmiþ
Sözlerim kayýp
Artýk aðlamak yok.
Yedi Ekim Ýki Bin On Üç 16 30
Nevin Akbulut
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.