kýsa cümlelerin altýnda eziliyor
uzun uzadýya anlamlar
anlamsýzlýk oluyor adý geçmiþin
sýzýyor týrnak aralarýmdan hüzün
ve kirpiklerim sýzlýyor
baþka bir þehrin gökyüzünde unutuyorum yýldýzlarý
eli ayaðý dolanmýþ bir telaþ
yuva yapýyor koynunda ayýn
titriyor hayatýn nakaratý
nihavend bir sarmaþýk dolanýyor ayak bileklerime
’pardon
çocukluðumu sizde býrakmýþ olabilirmiyim’
ýslýk çalýyor rüzgar bir taraftan
kayýp giden zamana
üstüne devriliyor siyahýn aðýrlýðý
bir mektup yazýyoruz el ele verip
unuttuðumuzu unutuyoruz adresi
unutuyor bizi bildiklerimiz
’bakar mýsýnýz?
zahmet olmazsa
bana ismimi söyleyebilirmisiniz...’