ellerim, yüzüm-yüzün ey benim sözcüklerim su yol yaprak yer
karanlýklar pusuda önce kendimi bekliyorum sonra sevdiklerimi bir dere aðacýný koruyor kurbaðasýný, taþýný direk dikiyor bir insan en görülebilen yerine caddenin türkmükten geçilmiyor "nasýlsa çiçeksizdi yol"
her sözcükten sonra bir arpa boyu yol katetmek için cebelleþiyorum kendimle gereksiz sözlerde çürüyor gülüm
yapraklarýn düþtüðü yeri çöpçüler beðenmiyor zamansýz deðildi yaðmur kuru çay yataðý, pisti çiçeklerin çürüðü suda. girmek istemiyorum heeyy! kaldýrmak istiyorum sözcüklerimi yerden