Duruyorum; þehirler geçiyor yanýmdan Yürüyorum; þehirler yine geçiyor
Caddeler geçiyor, sokaklar geçiyor, mevsimler geçerken En çok sen geçiyorsun içimden Ben geçemiyorum senden
Ýçimden geçen sessiz göç Kelimelerin nedensiz taþýnmasý Nereye sýðacak bu kelimeler içimden çýkarsa
Hangi kap alýr bu aðýrlýðý
Gece kýyametler kopuyor sokaðýmda Gürültülü artýk rüyalarým Herkesin duyabileceði kadar, sesli
I
Plastik kurþunlar ne kadar sevilirse O kadar sevimlidir Denizin üzerinde, ipe dizilen masum balonlar Ve denizin üzerinde Her þeyden habersiz beyaz masum baloncuklar
Denizköpüðü sesinin çýkabildiði kadar, avaz Tertemiz köpükleri beklerken kumlarýn üzerinde Payýmýza rüzgâr düþtüðünden beri Toza dumana karýþtýk Karýþmak, toz-duman olmakla baþlar
Toz mu daha çok yakar gözleri Yoksa kirli hava mý? Havayý kirletenler mi daha çok can yakar? Dünyayý temizlemeye çalýþmalar yeter mi? Herkes kendi evinin önünü temizlese -ki yetmeyecek artýk kendi evlerimizin önünü temizlemek Dünya çok kirli Çok sisli deniz artýk Ölenlerin yerine de temizlemek gerek yerleri Ve ulaþabildiðimiz kadar yüksekleri
Yükseklerde toz bulutu Yuvalarý var yukarda, ocaklarý hep tüten Tozlarýn da kendi dünyalarý var Onlarýn da bulutlarý var sinirlenince Ama denizleri yok Sularý yok onlarýn Su yok eder çünkü tozlarý
II
Cam kenarýndaki korkuluklar olduðu sürece Saksýlardaki çiçekler güvende Ýçeri düþme ihtimalleri Üzerine çatýnýn yýkýlma ihtimali Deprem ihtimali kadar
Susun, toz bulutlarý konuþacak Kulaðýmýzý týrmalayacak dinlemezsek, kulaklarýmýzýn içine girip fýsýldayacaklar
Oysa bu þehir susmuyor Umutsuz çocuklar doðuruyor Kaldýrým taþlarý kadar yollar birikiyor önümüzde Gömebilir miyiz yürek aðrýmýzý gökyüzüne?
III
Üzerimize yakýþmayan aðrýlar yapýþýyor Elbiseler gibi
Umudun bilekleri kesildiðinden beri Hep umutsuz çocuklar doðuyor bu þehirde Umut kesildiðinden beri o çocuklardan Ýçi kan aðlayan çocuklar büyüyor bu þehirde
Sana gelme isteðimin bir sýnýrý olmalý bu umutsuz þehirde Yollarýn bir sonu olmalý Bir toz durdurabilmeli beni Ama durdurmuyor Zamanlarýn sýnýrsýzlýðý gibi sana koþma isteðim Sonu yok Koþma isteðim bittiðinde durabiliriz ancak Þehir durur, sokaklar durur Saatler sessizce geçer yanýmdan Ýçimden geçen özlemi bir kenara býrakýrým Kaldýrým taþýnýn üzerine Kum gelir üzerine Biraz da toz-toprak
IV
Ezilmeli bu umutsuzluk Umutlarýn ezildiði gibi Bunun da bir sýnýrý olmalý Adýmlarýmýn sýnýrsýzlýðýna inat
Durmanýn sýnýrý Ellerin parmaklýklarý kavrayabildiði kadar Susmanýn sýnýrý Kelimelere kelepçe vurulana kadar Umutlarýn sýnýrý Umutsuzluk ezilene kadar
On Sekiz Haziran Ýki Bin On Üç 16 50 Nevin Akbulut
Sosyal Medyada Paylaşın:
Kıpkırmızı Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.