Ben her sonbahar gözlerinde ölüyorum
Vakitsiz yaðan yaðmura tutsaktý
Gecenin serkeþliðinde kaybolan yüreðim
Ölüm kusuyor rüyalarýmda ela gözlerin
Baktýkça derinine ben her gün yeniden doðuyorum
Can denilen atýlmýyor bir harabe kuytuya
Yudum yudum öfkemi içiyorum
Avuç avuç nefret topluyorum ekilmemiþ topraklardan
Hýçkýrýklarým kan kusuyor özleminle
Aynaya baktýkça küfrediyorum benzemiþliðime
Bukle bukle ölüm doluyorum saçlarýma
Aðladýkça kaderime ben bende yok oluyorum
U/mutsuzluðuma yatýrýyorsun malýný mülkünü
Kefenlenmiþ hayallerim üç kuruþa satýlýk
Hayatýnýn jokeri oluyorum ardýndan
Kumar masasýnda parçalanýyor cesedim
Okunuyor bir ikindi vakti ömrümün salasý…
Açýldýkça eller göðün göðsüne , can çekiþiyorum tabutumda
Astým kinimi bulutlarýn alnýna
Nefret yaðýyor þimdi avuçlarýma
Gam taþýyan rüzgarla törpüleniyor umutlarým
Daldýkça batýyorum hayallerimin sýð denizine
Söylenmemiþ tümceler biriktiriyorum sana dair
Adýný her zikrediþimde usul usul aðlýyorum
Kalbimin ritminden çýkarýyorum “baba” notasýný
Gece nöbetlerimde uykusuz rüyalarým
Taþikardi yazýyor doktor yeþil reçeteye
Teþhisini bir ben biliyorum kalp aðrýlarýmýn
Ýlacý yok
Þifasý yok babalýyken babasýzlýðýmýn
Ve ben
Her sonbahar düþlerimde ölüyorum...
Dostum Irmak Eriþ’e teþekkürlerimle...