Ýstiyorum ki,
Çakýlsýz ýrmaklarda
Su revan olsun dinginliðince
Yýldýzlar uyumasýn yüzüm salâlara deðmeden önce…
Duvarlarýn kanayan sessizliðinde alýr ya baþýný kalabalýk sanrýlar
Sýzýltýsýnda firar eder geçmiþin yalýn ayak anlarý
Ýþte o anlarýn kasveti çelme taktý heceye
Sendeliyor cümlecikler
Ünlem im’liyorher bir köþese…
Suskun kelâmým
Akýl defterimde yýllanan düþünceleri
Deðirmen taþlarýnda öðütüyorum
Misal;
Kim olduðumu biliyorum
Gecenin detone yalýmlýðýný da
Güvercin kanatlarýnda gökyüzünü kuþatmasýný da biliyorum
Rus ruletinin intihar olduðunu da
Bir tek ölümü dünümden çözemiyorum…
Çocuk bakýþlarýnýn gölgesinde
Yaðmur taneleriyle vuruluyorken serçeler
Sabrýn zifiri yivinde hem dem’im meþekatle
Günceme beyaz laleler yakýyorum
Yorgun kalemimim tezhip ilmiyle
Anlýyorum ki
Silkelesem de dökülmüyor gözlerimden
Bilincime kaçan toz…
Kaným þiveli nabzýmda sayýkladýkça
Zamanýn ücrasýnda bir türkü inciniyor
Gözleri yýldýz lekeli
Alnýnda uyuklayan bir vav ile
Dövülmüþ bir çocuk ardý sýra içimde aðlaþýyor
Muhalif bir rüzgâr toz kaçýrýyor kirpiðim arasýna
Soluyor yüzüm
içime saðanak hayýflanmayla
Kendimi gömüyorum bu vakitler kara topraða…
Göçebe sorularýn bildik bakýþlarýnda
Baðnaz karanlýðýna teslim olup
Ritimsiz kalýyor yürek
Bilincimin üzerine bir að gibi geriyorum
O en sevdiðim þapkalý cümleciði
Sükûtu imliyorum yani dudak ucuma
Geceye akran hüzünlerden
Bir ben daha çýkarýyorum
Zira ölüler anýlarýyla gömülmüyor
Yüzünün tenhasýnda bir kenti taþýsa da…
Belki de vav olmak istiyorum annemin karnýnda
Vaveyla telâþesin öncesi…