-Siz hiç ölmeden öldünüz mü?
Ben öldüm.-
Boynunu kýrdým gecenin
Kelepçeledim ellerini
Ýndirdim tahtýndan
Nihayete erdi cihan-ý saltanatý
Tüm kölelerin fermanýný yazdýrdým kâtibe
Hayat enjekte ederken kokmuþ nefeslerine
Dirildi umutlar,
Ölü, soðuk bedenlerine yerleþti sýcaklýk
Kefaretini ödedim acýlarýnýn
Kýrbaçlanan yüreklerde belirdi çizgiler
O çizgiler ki derin,
O yaralar ki kabuklarý kaç kez soyuldu bilinmez
O canlar ki göz göre göre yittiler,
Uçurumdan topraðýn dibine düþtüler
Bakmadan ardýna çekip gittiler
Baðlandý ellerimiz
Tutamadýk…
Beden dirilse de kalp yeniden atar mý
Peki þah damarý kesilen umutlar dirilir mi ha
Sýcak sandýðýmýz güler yüzlerin içini kim görebilir
Vicdaný yargýcý mýdýr insanýn
Yoksa infaz mý ettik masumiyeti
Dün gördüm, yükseliyordu semada
Kuþun kanadýna asýlýp
Terk ediyordu kara topraðý vefa
Maskeler satýlmaya baþladýðýndan beri
Esmer lekeye boyanan dünyada
Çoðaldý yüreði estetikli, yüzü boyalý gezenler
Saklandý insanlýk bulutlarýn ensesinde
Yaðmur yerine mahrem gözyaþlarý düþtü
Çamura battýkça saplandý derine, en derine
Yandý magmada insanlýk, lâvlarý sýçradý kalbe
Hangi dað dayanabilirdi böyle ateþe
Hangi iklim deðiþtirirdi kül grisi gerçeði
Yüreðime sakladým gözü yaþlý çocuklarý
Çelikten surlar döþedim çeperlerine
Fethedilmez dediðim kalelerime bombalar düþtü
Kurtaramadým
Onlar da birer birer gömüldüler topraða
Ýþte o andýr ölmeden ölmelerim
Ruhumu sözyaþlarýma emanet ediþim
Ýþte
Ýþte o an…
Seda YÜKLER