Gelirdin sen
Aðustos doðumlu ayaz susmalarla
Merdivenlerinden yuvarlanýrdý
Zatürreli yalnýzlýðýndan
Ellerine bulaþan ayrýlýklar
sonra sabah olurdu kentte
mesaisini dolduran sokak lambalarý
hazýrlanýrken gitmeye
biletini kaybetmiþ yolculuklar kalýrdý
kirpiklerinin esmer hüznünde
...
sýðýnaðýndaki boþluklara
sýðdýrýrken bir kaç yalnýzlýk daha
susmalý mýydýk sence
dolaþýrken ellerimiz
sancýlý ömrünün çýplak teninde
ve gözlerin dalarken
uzun yollarýn
aþk limiti levhalarýna
aðustos kokusu sandýðýn þey
sýrt çantanda unuttuðun
baharlarýndý aslýnda
...
sýrtýndan vurulan
gülüþlerin var þimdi
yüreðine daðýlmýþ kitaplarýn
kaybettiklerin, kazandýklarýn
bir de; bir aðustos var
ismini unutmadýðým
Gamze’ye...
Irmak - Aðustos / 2012