suya deðen ay ýþýðý gibi
sevinç yaðmuru gibi
esareti kuþanmýþ gönlüme
misilsiz armaðansýn
yüzüme çarptýðýnda
kuzguni çehrem güneþe nispet
matem havasýna bürünür gibi
tan vakti uhtesine tutuyor
kimi zaman gizli aþýk gibi
ilk rüyasýný gören maþuk gibi
cevþeni giyiniyorum tenhalarda
büyüsüne kapýlmýþ gibi
kuru nazarla övünüyorum
alâim-i semâ gibi
hoyrat zamanlar gibi
iz bile býrakmadan
gök kubbenin altýnda
uzanýyorum kehribarda
bembeyaz bulutla gelir gibi
kendini uðuldayan yel gibi
kýrmýzý çiçeklere bezenmiþ
menekþe kuþanmýþ çelenk gibi
þefkatle sarýldýkça kabrim;
kefenimin çözüldü baðlarý
teessür dolu bedenim
soluksuz buluþtu
zeval vakitlerin gözcüsüyle
ruhum ise þen þakrak
eli kýnalý gelin gibi
tahta kurulan sultan gibi
kaleme duran kaðýt gibi
ateþ üzre pazarlýkta
duldasýnda gözler gibi
güneþin kýzýllaþan aksi
topraðýmý kavurduðunda
soldu mermerimde adým
anlamsýzlaþtý yazýtýn manasý
utangaç heceler gibi
kâfiyesiz þiir gibi
melekler dokundu
dolunaylarca dudaðýma
vedalara soyundum
tamamlandým an gibi
kýrýlan bir nar gibi
diðer yarýsýný arar gibi
anla yani! turnalar gibi
göklerine kanatlandým
toprakta uzayan baþak gibi
ardým sýra aðladýðýný duydum
en tutkun çaðlarýnda gibi
ayaklarýn sýra çömelmiþ
topraða gözyaþýn boþalýrken
avucun sýra mendiller
amin dediðini duydum
yýkandým arýndým havanlar içre
ateþten arda kalan kül gibi
ve tükenirken hayat
kendine bir yer beðen
saðýmda yada solumda
hatta!; isterimki ayný çukurda
küflü hikâyelerde
beni yaþar gibi,
bugün kýnýndan sýyrýl
yarýn olacak gün gibi,
gün doðanda doðar gibi,
daha fazla çaðlayan su gibi
bir tek senin izinle
senin gölgenle
gerilmeliyim arp gibi
bulutun yarýlmasýyla.