1-
sülüs kývraklýðýnda
sûr’un tarifini
veda bestelerinde buluþturan
ölümün kýyýsýnda
gördüðü rüyada silkinen
sýrrýna eriþmeden ýþýltýlý hülyanýn
hür ufuklarýn rengini kaldýrýp
anka’nýn kanatlarýndan
bir avuç kül býrakýp su’ya
kýrklara karýþtýðýný
seyreden insanlardýk
yýldýzlarýn
kýpkýzýl evrenle zýtlaþýp
döküldüðünü
çöl sofralarýna taþýndýðýný
çelimsiz ruhlarýn
yalýn bir mürekkep gibi
aþýp ufuklarý
pýhtýsýna döndüðünü
nabzýn sendelediðini gördük
bütün hançerleri
barýþ toyunda topraða düþen
gölgesinin baþladýðý yerde
oturan kervanlarda yolcuyduk
iðde aðacýna sýrtýný dayayan
hazin bekleyiþle eþkalini saklayan
içinde hâlâ sevgi olan
tek yürek, eþsiz vücut
gönül zengini insanlardýk
-yalnýz ýslýkla çalýnan türkü tadýnda âh duyduðumuzu
anýmsýyorum
2-
yani!
suskunun gerdanýný
dudaklarýyla toplayan..
gurbete gidene kara baðlayan
sedef ýþýðýnda yüzü aydýnlanan
tenha daðlarda esmerliðiyle
ýslýklanan kýrbaçlarýn sesine susan
annelerin oðullarýydýk
oðlum ilelebet sað olsa
sað olduðunu yedi düvel duysa
þafaktan bir deva saðýp
su niyetine ardýndan serpsem
az gidilse tez gelinse
umut kývýlcýmý ile
öykünerek kucaklasam! diyen;
sefalet çanaðýnýn dibinde
özüne dönüþ çýðlýðý atan
annelerimiz vardý!
anýtlaþmýþ zelzeleden artakalan
kurþuni külleri
toplayýp gelen ecelin
bu kadar kirli olmasýný
küçülmesini dünyanýn
arp gibi gerilmesini
köklerin ve yaþam uçlarýnýn
erken dirilmesini gördüm
kaç kiþilikti hayatým anladým
anlamadýðým
neden!
-çocukluðun kesilen göbeðine ateþ basýlýr!.