susarak da olsa konuþmalýydýn þuramdaki izinin mesaisinde bendim aþka rehber sayýlýrken mevsimler neydi yakama iðnelediðin sýzý hattý ikimizin ortak intiharý gibi bi’þey mi yoksa yakýný upuzak eden talihsiz dahi tarihsiz zaman mý sordum kapkara sis çektin üstüne sanki hayatýnýn rolüydü -geçelim dudaklarýný- geceydi çok gece kayboldun
sen kuru ekmeði bölüþürken güzeldin Rima kelimelere þiir süsü verenlerden daha çok þairdin hârdýn cevherdin ilhâmdýn terdin sürekli vardiyamdý seni sevmek ettim deriydim kemiktim tindim candým yaslana güvene kandým insandým saðdýktým yüreðime soyunuk yüreðe kitabýmdaki tüm sureler aþkýna meþrebime katýlmýþ iyimserlikle severdim derdim a sultaným hatýrla "ruhuna ilikle beni çözme aah! caným canýndan sakýn çözme" sezebilirdin iþitmesen de
söylesene yok hayýr vazgeçtim anlamayacaðým çünkü öðrenemedim bir türlü alfabenin tam ortasýnda gün aþk ýþýyan gün ongu gülrû virgülü katleden bizatihi kör ve saðýr noktanýn dilini ama merak iþte neden katreyi baðlamaz çöl yerinde kalmýþ kum tanesinin çilesi
sevgili.. deðiþmeden kalabilen acý hep acý batar er geç rahmine yalnýzlýk düþen ümidin gemileri
sobe!
sobe!
denizleri mürekkep yaptým nefesimle yazdým gökyüzü kâðýdýna bendeki seni hiç okumadýn deðil mi Rima ne bileyim eksilmiþ miydik dünya kadar eskirken þövalemizde renkler -geçelim masallarý- jiletvari uykusuzluk ve yastýða çakýlý aðrýlý baþýmla yataðýmda hiçbir tesellinin kesemeyeceði koca bir boþluk býraktýn bana ateþler içinde üþüdüm
sen Afrika Nijerya Filistin Bosna ve ülkemin zeytin gözlü çocuklarýna su taþýyýp karýnlarýný doyururken güzeldin Rima bihûþ olan bendim bin yýllardýr suçlu aþka aþkla inanmaktan hayatýn daraðacýnda sallanan ruhumdaki tuz yanýklarýyla çirkindim sen yanlýþ anla zira ben aralýksýz ziyan edilmiþ evrenin tüm o ýslak gözlü kuþlarýnýn lisanýyla konuþup zalimin zulmünden insanýn þerrinden Allah’a sýðýnýrdým
kimbilir belki de sadece bu yüzden beni görebilmeliydin baktýðýn yerde tutunmalýydýn bizi asýrlar içinde bir baþka olmalýydý ya sýrasý zaman sonra yaz bahar güz ve zemheri ölümün yeþil þalý biçilmiþken omuzlarýmýza
çok baþka sarýlabilmeliydim dirim bulmalýydým aslý Nil boynunda hayýflanmadan yürek çeperimizde açtýðý oyuklarýna mesafelerin lânet etmeden yapayalnýz yaþ(l)anmýþlýðýmýza lâkin sessiz sedasýz yaprak yaprak derken gittin bir gül olmaktan amma yaþa isterim yaþa þimdi tek bildiðim enkaz altý derin iç geçiriþlerim ve hâlâ durupduran göðsüme bileklerinden geçen þu bordo koku lavanta süpüren rüzgârlar sonrasý hýçkýrýk döken yaðmurlar altýnda
olmalýydý olmadý -geçelim nazarý- galiba herkes yitirdiði kadar az biraz çok ya da hiç þu demelerim de demediklerim söylemediklerimde söylediklerim yahut hissetmek hissettikçe dermansýz kalmak öyle aðýr ki kaderin bitip tükenmeyen kederin belirsizliðin ve bunalýmýn merkezinde devasa
Rima zar zor nefes alýrken ciðerlerim tahayyül bile edemeyeceðin yazgýsýyla topraðýndan yek gerekçesiz sökülmüþ öksüz bir çiçeði yaþatmaya çalýþýyorum kýrýk vazomda yani kalbimde (g)öz yaþlarýmla bazen öylesine aklýma gelen mýsralar fýsýldýyorum kulaðýna titreyen çenemden anlýyor hüznümü sanki "üzülme" diyor insanýn sokulup aðlayacaðý göðüs gibi eðilip usulca þefkatle öpüyorum kadife beyaz yanaklarýndan "hayýr üzülmüyorum bunlar hayat bilgisi hayata dair birkaç tecrübe çürüme.. i mgeler cümleler bir yana çürüme ayný zamanda baþka biçime mayalanýþ ama iyi ama kötü" diyorum
gördüðün veya asla göremediðin üzre bu tek göz hücremde sola bite yedi yirmidört çöpe býrakýlmýþ düþlerimin cesedini çiðnemeksizin beni olduðum gibi kabullenip tüm kalbiyle benimseyen o çiçeði seviyorum yalnýzca dolayýsýyla kusursuzluða eriþtiðini sanan yanýlgý krallarý çirkef ideal imparatorlarý soysuzluðun dahileri çakma azizeler halk olmadan halký yönetmeye kalkýþan hýrs önderleri iktidar çakallarý masumuyet kavramýný aðzýna plesenk eden orospular paraya tapan sahte peygamberler markalarla kýçýnýn ayýbýný kapamaya çalýþanlar züppe burjuvalar ve insan olmaktan bi’haber gelgelelim kürsüden insanlýk lûgatý parçalayan tuhaf organizmalardan da iðreniyorum meselâ
"Omnia fui, nihil expedit" hey gidi Septimius ne de güzel söylemiþ zamanýnda ah bir de ders alabilseydi arsýzlýðýn abideleri beslenmeseydi insan kanýyla larvalar ve bilûmum yarasa neyse Rima iç sen çayýný soðutma vakit hayli hoþça kal takdir edersen yorgunum de gitsin bencileyin þuracýkta deðiþen makastý birdenbire makas öyle ya da böyle ayrýldý yolumuz ki bazen kaçýnýlmazdýr kaçýnýlmaz bak saçma bir horoz ötüyor þehrin göbeðinde söylediklerimde hiçbir abartý yok -geçelim varsayýmlarý- þatafatlý ve sahte kimliðinle deyim yerindeyse artýk bana hiçbir þey ifade etmiyorsun
git hadi git bundan gayrýsý kötü edebiyat þaþmamalýsýn senin ve sana dair hatýrladýklarýmýn üstünü nasýl tereddütsüz çizdiðime artý kendimi bildim bileli nefret ettiðime entikalardan yalandan dolandan istisnasýz gizli örgüt gizli iþlerden ve elbette uyduruk felsefeleriyle insaný soyan politikacýlarla çalýp çýrpmaya kurgulu ölüm tüccarlarý ve kirli siyasetten
demem o ki adio querida herþey olacaðýna varýyordu ya aklýnca dökülüyordu madem rahat aðzýndan günden güne çoðalan gereksiz mazeret türlü çeþit mýþ muþ miþ ne olacaksa olsundu hani varsýn olsun oldu da canýn sað mý sað olsun sen ona bak Rima ya da bakma kime ne ancak sakýn ola anlama bilme hissetme ve katiyyen duyma çünkü zaten ben içimden söyledim bunlarý ben içimden þimdi bana kalýrsa da sana ve sen gibilere olsun sittîn kere geçmiþ . . .
Sevinç USLU ( hare .... Ýstanbul )
Sosyal Medyada Paylaşın:
Sevinç USLU Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.