her þey bir anda yaþandý
durgun günde anýlarý kýrýldý akþamlarýn
yeni yeni aþklarý...
güneþin gözlerinden bulutu içen
aç bir deliyim
biriken gözyaþlarýmsa
intihar uzaklara...
yüzümü umuda gömerken kanatsýz kuþlar
bilmiyorum nasýldý geçmiþin odalarýnda hüznüm
ki göçen her tarihin ayaðýnda yoksulluk
tahtasý kýrýlmýþ uçurtmalar
ve selamsýz þehirler
hepsi dul bir aydan kalan
ahh
bir akþamüstü
gece siyahýný taþýdý üzerime
gittim
bir pazar sabahý geldi þubat soyunup uykulardan
aldý yüreðimden þehrin ortasýna sancýlarýmý
ölüm mavi þiir daðlanan yalnýzlýðýmda
ki rüzgarýn savurduðu her yol
ayrý nefes
ayrý þehir
ne garip
duvarda kývrýlýþýmý unutan
küçücük çocuktum
çiçeklerden taçlar yapardým saçýma
gemiler parçalanmazdý hiç
baþka bir þehri düþündüðümde
þimdi varla yok arasý resimde
esmer aðýtým
elinden tutmuþum ölümün
ve gecenin...
suskunkuðumun son deminde
masal tadýnda hikayeler anlatmaya geldim küçüðüm
inadýna yürütürken ayaklarýmý düþlere
ilk adýmým bu
bürünürken duygularýmý
ilk öpüþün eteklerimi
bak
karanlýðý yýrttý geliþin
ve öyle ki belleðimden geçerken
dallara astýðým sevgililer düþtü dar sokaklara
rüzgar kustu ayazýný bedenlerine
ah kanayan kalbim durdu
açýlýnca gülen nilüferin aðzýna
düþün ki
acýlar içindeydi baðrýma bastýðým zaferler
her þey bir anda bitti
bilmiyorum nasýldý geçmiþin bakýþlarý
bir akþamüstü
gece siyahýný örttü üzerime
gittim