Peþi sýra binlerce yemin ettim de,
unutucam diye,
tutamadým bi tekini dahi gün bitince,
unutamadým iþte seni,
hele de gözlerini hiç,
olmadý iþte...
Esasen tam tanýmamaktasýn beni,
aslýný sorarsan yüz yüze de hiç konuþmadýk,
adýmý sorsalar ne biliyim tarif etseler beni sana;
kesin çýkartamazsýn da ama...
Ama iþte...
Ne biliyim ki?
Bilmiyorum.
Olmuyo iþte...
Öyle iþte...
Öyle...
Öyle ama, yani ne biliyim, yani keþke böyle olmasaydý...
Göz göze gelebilseydik mesela,
ya da iki lafýn belini kýrabilseydik bi defacýk da olsa...
Yani en azýndan bi kerecik de olsa þarkýlar bizim için çalýnsaydý...
Bir keman incecik çýðlýný bi defacýk da bizim için çýkarsaydý...
Bi sefer de biz yürüseydik þu sahil boyunda
ve eski filmlerdeki gibi o kaðýt helvadan yeseydik,
ne biliyim iþte kuþlara yem atsaydýk...
Aðaçlarýn arasýnda koþsaydýk,
adýmýzýn baþ harflerini yazdýðýmýz kaðýdý topaklayýp,
þelalenin oradan atsaydýk...
O þelale önce nehirlere, sonra denizlere,
sonra da kocaman okyanuslara ulaþtýrsaydý kaðýdýmýzý
ve bütün dünya görüp bilseydi, duysaydý aþkýmýzý...
Biz de diðer aþýklar gibi dillere düþseydik,
dedikomuz yapýlsaydý sokak aralarýnda,
merdiven baþlarýnda, kapý önlerinde...
Koca götlü dedikoducu kadýnlar seni çekiþtirselerdi,
adýný çýkarsalardý benle, sakýz gibi çiðneselerdi..
Annen babana deseydi, baban seni dövüp,
abini de üstüme salsaydý...
Ne biliyim iþte ben de senin abin diyerekten el kaldýrmasaydým,
hem de bizim mahallede güpegündüz dayaðýný yiyerek abinin;
bozulsaydý fiyakam, madara olsaydým aleme...
Yalnýzca sen bilseydin abindir diye dövmediðimi
ve hayatýmdaki ilk dayaðýmý gözlerinin hatýrýna yediðimi...
Sonra seni uzaklardaki teyzengillere gönderselerdi,
beniyse mahallenizin on metre yanýna yaklaþtýrmasalardý...
Ýþimi gücümü unutup birtek seni düþünseydim,
serseriler gibi dolaþýp avare takýlsaydým...
Bir gece yine yýkýk viranelerin orada seni düþünürekten piizlenirken,
zengin birisiyle zorla evlendirildiðini,
eski bi arkadaþýn alaycý sözlerinden duysaydým...
Duyduklarýma inanamasaydým da ama elimden de biþey gelmeseydi...
Evlenince kurtulurum belki deseydim,
kendimi öyle avutup, teselli etseydim...
Unuturum ozaman deseydim,
hatta unuttum diyerekten kendime binlerce yalan söyleseydim...
Önce paramparça etseydim tüm resimlerini,
sonra tek tek toplayýp parçalarýný tekrardan birleþtirseydim...
Alýp baþýmý gitseydim sonra ben de çok çok uzaklara...
Bitmez dedikleri o yollar bile bitseydi de ömrüm bitmeseydi,
bi de aþkýn bitmeseydi bendeki...
Gittiðim o uzaklarda garip bi aþýk acýklý bi ayrýlýk türküsü söyleseydi,
o da benden sana gitseydi
Sana deseydim her ayrýlýk türküsüne denk geldiðimde...
Ama bunu senden baþka kimse bilmeseydi,
kimse üstüne alýnmasaydý...
Bi tek sen duysaydýn o uzaklardan gelen acýklý türküleri...
Ama olmadý iþte...
Böyle bi ayrýlýðýmýz bile olmadý.
Daha basit bi senaryoya da razýydým esasen ya ben...
O da olmadý...
Ne gözlerimiz bi defacýk bir birine deðdi,
ne de senin sesinle benim sesim bi defacýk bir birine karýþtý...
Olmadý iþte...
Senle ben diye hiç biþey olmadý bu dünyada...
Olamadý...
Öyle iþte...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.