Madýmak’ tan yükselen kan rengi dumanlardý kýzýl bir yorgan gibi sarýlan Baþbaðlar’ a
ala bir don içinde güvercin çýðlýklarý duyuyor musun Tanrý’m? kanattý pençeleri kara cüsseli devin canhýraþ çýðlýklarla çýnladý senin göðün kelebek kanatlarý… yanýk koku genizde kuzular sessiz sessiz...turab olmuþtur gayrý!
en çok kuzularýn sessizliði ürkütür benliðimi bu yer, bu gök ve deniz… hangi boya hangi fýrça… silinir mi ki bu iz? Bu vahþet bu hâl yaman…
duydun mu sesimizi? sesimizi duy Tanrý’m! ah… deðil misin ki zaten gören, duyan ve bilen… aðýtlarým ki siyah...
çýðlýklar þivan oldu Sivas’ ta, Erzincan’ da ses vermez mateminden hüzünbaz ayla yine
yýkýldý üstümüze -niyedir- gök yýkýldý döküldü yýldýzlarým -hangi- yerin dibine… umut ki paramparça…
kaç okka edecekti tene dikilen tenim Hallac-ý Mansur gibi Dar’a çekilen benim
Kýssadan hisse...
Allah’ ý sevmektir insaný sevmek insan ki, özüyle nadide çiçek insandýr dala can suyu verecek... marifet budamak deðildir, yeþert bezenmiþ aynada görünür gerçek...
Refika Doðan- Antalya Mart 2012 Sosyal Medyada Paylaşın:
RefikaDoğan Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.