Hiçbir þey yerli yerinde deðil bu akþam
dýþarýda
geceye toz gibi daðýlan sessiz bir yaðmur
gökyüzünde
kanlý bir orak gibi arada bir görünen hilal…
Düþüncelerim birbirini kovalamakta
býraktým onlarý kendi hallerine
boþluk gibi duran bir hareketsizliðin içinde
kendimle yüz yüzeyim iliþtiðim penceremin önünde…
Gecelerin sessiz, karanlýk ve gizemli olduðu
ve milyonlarca yýl daha böyle olacaðý geçiyor aklýmýn sokaklarýndan
sonra
bölünmüþ aþklarla ilgili çekilen acýlar çýkýp geliyor sen yanýmdan
ah! Yüzüm toprak lekesi
ve
nedense katillerin de öldüðü
öldürmenin kurtarmadýðýný onlarý ölümden…
Þehir, derin bir uykunun sessizliðine sarýnmýþ
sokaklarda geceden yaðan yaðmurun ýslaklýðý
yollar sessiz, binalar uykulu.
Sabah kuþlarýnýn seslerini iþitiyorum uzaklardan gelen
aydýnlýðý çekiyorlar iplik iplik gecenin eteklerinden
onlar öttükçe aðarýyor, bir örtüyü usulca kaldýrýr gibi geliyor sabah
ve kargalar
yaþlý sesleriyle bana çocukluðumu hatýrlatýyorlar...
Aþký ve ölümü düþünüyorum
meyve bahçelerini ve sabah kuþlarýnýn karanlýkta ötmeye baþladýðýný
milyonlarca defa doðmasýna raðmen sabahýn hiç eskimediðini…