Doðduðum köyün adýydý ýspanak Ne kadar koyu gölgeliydi büyük dedemin Diktiði, ceviz, incir zeytin ve dut aðaçlarý Ne kadar sulu ve tatlýydý meyveleri Aklýma geldikçe hala kokularýný hissederim, Üzerleri mavimsi sislere boyanmýþ meyvelerin
Ýlk baharlarýn bitiminde, sam rüzgarlarýnýn esiþinde Asil at yeleleri gibi dalgalanýrdý buðday baþaklarý Arpasý, buðdayý, tüm tahýl çeþitleri ve de mýsýr darýlarý Yüz güldüren daha nice ürün bolluðu da cabasý, Bostanlýklarý, baðlarý, verimli kavun – karpuz tarlalarý vardý.
Hala oralardadýr yirmi yaþ yýllarýmýn izleri Ne kýzýl – kýrey köpeklerini unuttum, ne de tazýlarýný Al benekli tazýlarla kovaladýðým tavþanlarýný, Tavuk büyüklüðündeki yakaladýðým kýnalý kekliklerini, Her güz sabahlarýnda sürerdim koca ayak ýn izlerini Yýllar geçse de unutamazsýnýz asýrlýk Bucak ýspanaðýn gizlerini.
Havasýna, suyuna, insanlarýnýn dirliðine, Küçük ve büyük baþ binlerce hayvan sürülerine, Ýçerisine kurtlarýn yavruladýðý otlaklarýna, Huþu içinde sevdalanýrsýn, öbek- öbek kurulu göçer çadýrlarýna Tepenizde durmaksýzýn uçan üç arþýn kanatlý kartallarýna Sevdalanýrsýn doruklarýnda eksilmeyen mavi sizli daðlarýna.
Elinizi uzatsanýz, tutulacak gibidir yýldýzlarý En sisli gecelerde bile dost ýþýklarýný esirgemezler… Söyledikleri sevda þarkýlarýyla oyalanýrsýnýz Bir papatya tarlasýný andýrýr gök kubbemiz Bunlarla mutlu ve dinamikti oðul ve kýzlarýmýz Dolunay gecelerinde mavi güz çiçeklerini selamlardý yýldýzlarýmýz.
Bu hazlar içinde çokça sefil günlerimizde oldu Yaban yaþamý gerçeði, mutluluðumuzu hiç bozmadý Her yaný verimliydi köyümün, çok çeþitliydi ürünleri Her ürünün bir mevsimi, her mevsimin bir felsefesi vardý Özenle iþlenmiþ, beyaz yontma taþtandý evlerimiz Ýçlerine davetsiz yuvalanan kýrlangýçlarý bile sevmekti felsefemiz.
Bir zamanlar devasa aðaçlý ormanlarý da varmýþ Çok acý; þimdilerde onlardan tek bir aðaç kalmamýþ, Büyük dedem ve dedelerimizden Allah razý olsun Allah dan bol miktarda, Ceviz, incir, zeytin ve dut gibi, Kültür ve bol meyve veren aðaçlarý dikmiþler de, Baðlarý, bostanlarý ve de insanlarý yeþile hasret kalmamýþ.
Dedem oldukça varlýklýymýþ, onlarca köyün aðasý, Tarlalarýnda, baðýnda, bostanlarýnda, çalýþan Yüzlerce ýrgatlarý, akrabalarý ve de evlatlarý varmýþ Her hasat mevsimi sonlarýnda önce devletin, Aþar memurlarý ürünlerden aþar paylarýný, Hemen sonrasýnda da ýrgatlarla akrabalar haklarýný alýrmýþ.
Babam ve ninem anlatýrdý: Bin dokuz yüz otuz yýllarýnda Benim dedem ilk “toprak reformunu” yapan adammýþ On kadar köyün nün arazisini ýrgatlara, akrabalarýna daðýtmýþ Cumhuriyetin ilk reformcu dedesine sahibim; Köyümde herkes memnun, dedem onlarý toprak sahibi yapmýþ, Benim doðdum köy, bir tek “ýspanak” da ona kalmýþ.
KEMAL POLAT
Sosyal Medyada Paylaşın:
kempol Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.