Benim ýþýklý küremde ne mavi ne de al kaldý
Boþaldý bütün kovanlar, ne arý ne de bal kaldý.
Fýrtýnanýn þiddetini anlatacak her söz eksik
Savruldu bütün yapraklar, ne saðlam kök ne dal kaldý.
Bað viran, baðban çaresiz, çit çekmenin yararý ne,
Kader dað koydu omuza, yürüyecek ne hâl kaldý?
Bel ince, bilekler ak gül, gözlerse yaðmur ormaný
Ne o ince belde kuþak, ne de omuzda þal kaldý.
Kuðu boyunlu sevgilim, akþam sedef, sabah köpük
Gökte ayla bütünleþmiþ, ne hasret ne visâl kaldý.
Tanklarla ezdi içimi, ahýmý duymadan geçti
Ne onda insaftan eser, ne bende bir mecâl kaldý.
Kurtulunca her kesretten, tat aldým aþktan, hasretten
Bendeki ben’i buldum ben, ne Merih ne Zuhal kaldý.
Unuttum kuruyu yaþý, daðýttým doluyu boþu
Neyleyim topraðý taþý, gönlümde zü-l-celâl kaldý.
Ýliþkiler zincirinde eþyanýn nabzýný tuttum
Islýk çalmayý unuttum, dilimde zü-l-cemâl kaldý
Çöl çiçeðinin ak düþü, çýktýðý yerde battý su
Karakoç’un aynasýnda yârin yüzü zülâl kaldý...
Bahattin Karakoç
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.