Ah bu söylediðim kaçýncý umut türküsü? Þiirlerin daraðacýna asýlýyorum her gün…
Gün batýmý þarkýlarý söyleniyor ruhuma Her biri notalardan muaf Çýrýlçýplak, þiirsiz, fonsuz,
Yarý miskin bölünüyorum sabahlara Ve gece tadýnda bir sevgili, ‘bir çift yeþil göz’ Ben oluyor ‘gece’ birde sen ‘þiirler’ Mütemadi bir huzur sarýyor sol yanýmý ‘bir nazarýna’ Bir bir müsveddeye düþüyor þiirler, Ýyi ki varsýn diyor alfabem…
Tebessümün sadakasýna muhtaç iken hayat Ve heybemde ki yalnýzlýðýn büyüklüðe inat Ben þiirler büyüteceðim bir nazarýn için Çünkü ben gecenin eþiðinde sunuyorum sana ruhumu Durma karanlýkta haydi gel! Önümü göremiyorum, Ýstikbalim senden bihaber…
Yorgun bir geceye düþerdi gözyaþlarým Evveldi, çok evvel, hep aðlardým Karanlýða ithaf bir þiir olup, ‘beni’ satýrlarýn ‘sen’ noktalý cümlelerine saklardým, Kýzma! bir harf bile olsa ‘seni Yaþardým’
Nazarýn olmadan her an gebeyim acýya Ne vakit gözlerine ram olmasam, Kör bir kurþun rükû eder alnýma Lal olur yüreðim, gözlerim yorgun Ýçim ta zemheri, Yangýným gerilir çarmýha…
Visalimize âþýktým misal, Bir vakit visal gelecek diye, Rüzgâra saklardým sensizliði, Ben ise, gözlerinin ardýnca doðan güneþe bakardým, Ve hep gözlerinin ýsýttýðý kadar sýcaktým, Gülme! gamzende ki huzur kadar sen kokardým…